Büyük Anunnaki İmparatorluğu - Video

Annunakiler Hakkında Bir Video:

KRYON-Eski Enerjinin Beş Aldatmacası

KRYON MESAJI

“Eski Enerjinin Beş Aldatmacası”
Bu canlı kanallık Salt Lake City, Utah’ta verildi
 Lee Carroll kanalıyla
21 Ocak 2017

Selamlar sevgililer, ben Manyetik Hizmetten Kryon’um. Sevginin bir çok yüzü vardır ve şefkat evrimleşmekte olan dünya için görmekte olduğumuz yeni enerji sözcüğüdür.

Bu yeni enerjide olası olan ve yapabileceğiz şeyler hakkında mesajlar vererek hepiniz ile çok fazla zaman geçirdim. Bu akşamın konusu eski enerji neyin var olduğu ve o zamanlar sahiplendiğiniz gerçekler ile ilgilidir. Bu mesaja “Eski Enerjinin Beş Aldatmacası” adını vereceğiz. Tüm bunlarda, olmuş olan, hala var olmayan şeyi tanımlıyoruz.

Sevgililer, küçük düşürücü görünmeden size temel bir dayanak vermek çok zor, ama İnsanlar büyümeye başlıyor. Bu grupların önünde oturur ve sezginizi hissederken bile, sahip olduğunuz soruları hissedebiliyorum. Kendisini göstermeye başlayan şefkatin değerini hissedebiliyorum ve bu odadakiler dört yıl önce olduklarından daha ötesine yükseltilmeye başlıyorlar.

Bilgece olan ve eski enerjiyi yansıtması gerekmeyen yeni sorular soruluyor, yine de en büyük şey, bu mesajı dinleyen tüm İnsanların güçlüğü eskinin önyargısından nasıl çıkılacağıdır. Bu sizi lekeledi, sizi etkiledi ve sizi gerçekte olduğunuzdan daha az kıldı. Bu nedenle sizin bunlardan geçebilmeniz için, bunları tanımlamak için buradayım. Bazıları size tanıdık gelecek.

Bu maddeleri bunun gibi bir paket halinde hiç vermedim. Bu bir kutlama zamanı, çünkü şimdi size söyleyeceğim her tek bir şey geçmişin eski enerjisidir. Yine de, “Artık değil, şimdi değil” demeniz için bir kontrol listesine sahip olmak için bunu işitmelisiniz. Bu ayrıca “Pekala, tüm bu şeylerin ötesine geçtiğimi biliyorum, ama hala içimde bunun birazını hissediyorum“u kavramaya başlayanlarınız içindir.

Sevgililer, sadece onu fırlatıp atmak ve kendinizi bir kaç yıl içinde tamamıyla yeniden başlatmak için tek bir paradigmada bir ömrü harcayamazsınız. İçinizde taşıdığınız aldatmacaların kalıntılarına sahipsiniz ve belki bazılarınız bunu işitmek zorunda.

Çocuklar büyürken, yaşamlarında masumiyet ve güzellik vardır. Kendileri hakkında daha iyi hissetmelerini sağlamak için çoğu zaman çocuklarınıza verdiğiniz masallar, metaforlar ve hikayeler ve güzel mitoloji vardır. Hayata daha iyi, daha pozitif şekilde hazır olmaları için onlara inanacakları muhteşem şeyler verirsiniz. Sonra büyürler ve giderek mitolojinin bir kısmını ve hikayelerin bazılarını bırakacak kadar bilgeliğe sahip olurlar. daha derin gerçeği görürler. Hayatın ne olduğuna odaklanmaya başlarlar ve çocuksu şeyler çekip gider.

Sözcükleri söylemek istemiyorum, ama söylemek zorundayım: Eski enerji çocuksu şeyler ile dolu. Bunlar insanlığın aldatmaca olan bir paradigmada yaşadığı şeylerdir, çünkü eski enerji bir resim, bir mitoloji çizer ve size bunu madde madde vermek istiyorum. Bunların her biri bir kutlamadır, çünkü artık orada değildir.

Eski Enerjinin Beş Büyük Aldatmacası

Bir Numara: Burada eski enerjinin bir öğretisi var ve öğreti şöyledir: Her şey kendisini tekrarlar ve bu nedenle, güneşin altında yeni bir şey yoktur. Bundan dolayı, gelecek gelişme umudu olmadan sadece geçmişin daha fazlasıdır. Yeni olan hiç bir şeyin olmadığını kavradığınız zaman, bu size umutsuzluk hissi verir. Bu, esasen İnsan bilinci ve İnsan doğası ile ilgili olarak saygıdır. İleriye baktığınız zaman, referans için sadece tek bir modeliniz vardır ve bu, geçmişte olan şeyin dehşetidir.

Sevgililer, aslında, bu eskisi gibidir. İleri doğru bakmak zorunda olduğunuz şeylerin hepsi, tekrar gelen ve tekrar gerçekleşen şeylere dayanıyordu. Eski enerji aldatmacası, sizi savaş ardına savaşa sokan, İnsan doğasından asla çıkmayacağınızı söyler. Birçokları tam şu anda güzel, tazeleyici bir araya sahip olabileceğinizi, ama sonra elbette başka bir savaş olacağını söyler. Bunun nedeni daha önce her zaman böyle olmuş olmasıdır. Aldatmacanın savı şudur: Sahip olmuş olduğunuzdan başa farklı bir şeyi neden bekleyeceksiniz? İnsan doğasının değişeceğini neden hissedeceksiniz? Eski enerji yanıtı? İnsan tarihinin çemberinden çıkan şeyleri bekleyemezsiniz. Her şey her zaman aynıdır. Tarih tekrarlar.

Aldatma bugün bile yerindedir. Bu gezegene bakarken ve konuşanları dinlerken, ne diyorlar? Geçmişteki şeylerin tekrarlanmasını bekliyorlar! Ellerini ovuşturuyorlar, çünkü geçmişte olan şeyler geleceğin modeli olacak ve onlar zaten bunu bekliyorlar.

Sevgililer, sayfayı çevirdiniz ve işaretleyiciyi geçtiniz, ki kadim insanlar size bunu kehanet olarak verdiler. Sezginizi ve bilgeliğinizi hızlandırmaya başlıyorsunuz ve daha ince hiç bulunmadığınız alanlara evriminize başlıyorsunuz. Önünüzdeki bu gelecek asla yazılmadı. Geçmişin izinde hiç değil. 

Bu aldatmacaların her biriyle, bunları psişenizde yeniden yazmanızı isteyeceğim. Tam şu anda şöyle diyebilirsiniz, “Sevgili Ruh, bunu anlıyorum. Geleceğin yeniden yazıldığını ve saflık, güzellik ve yeni değişimin şefkati ile dolu olduğunu biliyorum. Hayatımı geleceğim dediğim şeyden önce asla var olmayan güzel, dingin okyanusa yöneltebileceğimi biliyorum.” Bu, burada olan yeni enerjidir! Ayrıca şöyle diyebilirsiniz, “Bu vesileyle, geleceğin daha önce gördüğüm bir şey olmak zorunda olduğu aldatmasını bırakıyorum. Gelmekte olan şey tamamen taze“.

İki Numara: İlerleme kaydedemezsiniz. Denediniz ve denediniz, ama her zaman amacınızı yenecek bir şey vardır, buna kendiniz de dahilsiniz. Neredeyse orada olan, erişeceğiniz bir düzlük olduğunu hissediyorsunuz. Sonra gereksiniminiz olan şeyi yoksun bırakan şey ehr zaman gerçekleşiyor. Bunun için verilen neden, bu gezegenin karanlık enerjisinin her zaman sizi bu kutunun içinde tutmuş olmasıdır. Bundan dolayı, “Bu yeterince iyi” diyen bir rehavet var.

Dostlar size farklı anlatıyor. Onlar şöyle diyor, “Bu veya daha iyi bir şey. Kendiniz hakkında daha pozitif olun.” “Pekala, bu senin için iyi bir şey, ama içinde bulunduğum paradigmanın gerçekliğini biliyorum. Belirli bir seviyenin üzerine çıkamayacağım. Asla ilerleyemem” diyorsunuz.

Bu nasıl bir aldatmaca! Bu sizi dizginlemek için eski enerjide inşa edilmiştir, sevgililer. Aldatmaca daha büyük gerçeği görmenizi engellemek için eski bir enerji aletidir. Eğer insanlık yapışıp kaldığını hissederse, öyle olacaktır! Bulunduğunuz yerin üzerine çıkabileceğinizi asla düşünmediğiniz zaman başkaları tarafından kontrol edilmenizin ne kadar kolay olduğunu biliyor musunuz? Kolay.

Sizi yıllardır kontrol etmiş olan birçoklarının olduğu sır değildir. Onlar gezegeni ve tüm ekonomileri kontrol ediyorlar ve onlara verdiğiniz isimler bile var. Eski, karanlık enerji nedeniyle ve belirli bir noktanın ötesine asla geçemeyeceğinizi hissetmek için aldanmanız nedeniyle yüzyıllardır onlar başarılı oldular. Tek gereken uysallık ve korku.

2012’den bu yana gelişmekte olan yeni paradigma bunu tamamıyla siliyor ve Akaşanızı hatırlayarak, uyanmaya başladığınızı söylüyor. Akaşanızın “hatırladığı” şey, sizin güçlü olduğunuz ve başka bir gerçeklik yaratabileceğinizdir. O size anlatmaya başlıyor, “Bu hayatta daha önce hiç sahip olmadığın, kendilerini göstermeye başlayan burada senin için yetenekler var. Henüz görmediğin bir yoldasın, bu yol seni şu anda bulunduğun yerin ışık yılları ötesine götürecek. Arkandaki rüzgarla, bu enerjide gerçekleştirmeyi dilediğin her şey mümkündür.”

İşte dile getirilecek bir şey: “Sevgili Ruh, bir daha yapamam sözcüğünü asla gereksiz kullanmayacağım. Sevgili Ruh, benim için hayal edebileceğimin ötesinde şeyler olduğunu biliyorum. Kaç yaşında olursam olayım, daha önce gitmiş olduğumdan çok daha ileriye gidebileceğimi biliyorum. Aslında, zaten oradayım, çünkü geçişin parçasıyım ve eski aldatmacaların parçası değilim.”

Üç Numara: Değersiz değilsiniz. Sevgililer, en yakın zamanlarda verdiğim çoğu mesajın bazıları bile derin şekilde bu tema üzerine odaklandı. İçinizdeki çocuğu küçümsemeden bunu tekrar nasıl yaparım? Kirli doğduğunuzu başkalarından nasıl inanabildiniz? İçinizde yaratıcının muhteşemliği varken buna nasıl inanabildiniz? Tanrı içinizde!

Herhangi biri “Tanrıya layık değilsin?” nasıl diyebilir? Bunu çocuklarınıza söyler miydiniz? Önünüzde çocuğunuzu hayal edin ve “Kirli doğdun. Bunu kazanmak için bir şeyler yapıncaya kadar seni sevmeyeceğim” deyin. Bunu çocuklarınıza söyler miydiniz? Sevginin yaratıcısı bunu size yapar mıydı? Bu aldatmaca ne kadar çocuksu, yine de – karanlıkta – farkındalıksızlığın eski enerjisinde gezegenin paradigmasıdır ve bulunmuş olduğunuz yer budur.

İnsanlık Tanrısal olmayan bu şeylere inanmaya çok istekli ve yüzyıllardır bununla o kadar gitti ki, hiç spiritüel mantığı olmasa da bu kabullenildi. Tekrar tekrar değersizlik önyargısı ile geldiğinizi söyledik ve vurgu için, etrafınızdaki önemli olan herkes size bunun doğru olduğunu söylüyor. Bazıları o kadar önyargılı ki, gezegenin kendisinde olmaya bile layık olmadıklarına inanıyorlar. Sonra mantralar başlıyor: “Tanrı sizi sevmiyor, çünkü siz kirlisiniz. Tüm insanlık Tanrının sevgisini hak etmiyor.”

Sevgililer, bu aldatmacadır. Eski enerjiden gelen, şimdiye dek bu gezegende gerçekleşmiş en büyük yalandır. Bu sizi korkuda ve karanlıkta tutar. Çocuklar bu aldatmacaya inanır, ama Tanrının kim olduğunun gerçeğine uyanan İnsanların ileri ırkı inanmaz – ve gerçek şu ki İnsanlar bu kutsallığa içlerinde sahiptir. Bu “Onun suretinde yapılmıştır” dır. Siz burada olmaya değersiniz!

Derin bir nefes alın ve “Sadece değerli değilim, çok değerliyim” deyin. İnsanlığın tarihinde daha önce, bu gezegenin problemlerini çözmek ve gelecekte dünya savaşının olmadığı bir duruma girmek için şu anda değerli olduğunuz kadar değerli olmadınız. Siz şefkatli eylemi başlatabilecek bir uygarlık olacaksınız. Haberlerde gördüğünüz her şeyi gözardı edin. Bunun nedeni haberlerin sizi aşağıya çekmesidir. Haberler sadece eski enerjiyi bildirir, fark ettiniz mi? Yayınlardaki her şey neredeyse eski enerji ile uyum içinde. Bunun nedeni, o belirli paradigmanın onlar için ölmemiş olmasıdır. Aslında, yavaşça ölmekte olan eski yayın paradigması ile evliler ve bunu kısa sürede fark edecekler.

Yaşlı ruh, sen daha iyi biliyorsun. Sen değerlisin! Bir an için orada otur ve değerli olduğunu bil. Gezegende yürümüş olan her üstat sana bunu söyledi – Tanrı içinde! Bu galaksiyi yaratan ihtişamlı Tanrı seni kendisinin güzel bir suretinde yarattı. Bir an durup, nefes alıp şöyle söyleyebilirsin, “Eski enerjiden ve sahip olmuş olduğum aldatmacadan farklı olarak, artık ban anlatılanları benimsemiyorum. Muhteşemliğe doğdum, çünkü içimde Tanrı var ve gördüğüm her şey Tanrıdan yapılmıştır. Tanrıyı her yerde, herkeste görüyorum ve bu güzel gerçeği onurlandırıyorum. Bunu görmeye layığım ve ben buyum. Amin” Bu üç numara idi.

Dört Numara: Bu aldatmaca o kadar derin ve aşikar ki, bunu 26 yıl önce söyledim. O kadar derin, yine de o kadar çok yanlış anlaşılıyor. Neden Evrenin ihtişamlı sevgi kaynağını alıp bunu İnsan bilincine vereceksiniz? Tanrı bir İnsan değil!

Evrende Tanrının sevgisinden daha saf olan hiç bir şey yoktur. Bunun nasıl saf olduğu kavramına sahip değilsiniz. Bu muhakemenizin ötesinde, anlayabildiğiniz her şeyin ötesindedir. Sevginin gücü yaşamın kendisinin yaratıcı enerjisidir. Sevgi ve şefkat Tanrının saf elementleridir ve başka hiç bir şey yoktur. Öyleyse o “modern” düşünce nasıl cennetlerde savaşı veya Tanrı ile anlaşmazlıkları ile düşen melekler”i içeren Tanrının geçmişine sahip oluyor? Size anlatılıyor, “Tanrı senden memnun değil, çünkü bunu yaptın, şunu yaptın. Aslında, Tanrı seni ebediyen cezalandırmak üzere, çünkü bunu yaptın, şunu yaptın.” Tanrıyı nasıl işlevsiz yapabilirsin? Mitolojiyi ve Tanrının bir İnsan gibi davrandığına inanan çocuksu bilinci anlıyor musunuz? Bunun tam bir aldatmaca olabileceğini hiç düşündünüz mü?

Tanrı Evrenin yaratıcısıdır. Tanrı bilinci İnsanın düşünme şeklinden ışık yılları uzaktadır, yine de inandığınız veya size anlatılmış olan şeylerin çoğu yargılama, cezalandırma ve sizin ve çocuklarınız için acı dolu bir yaşam sonrasının dehşeti etrafında dönen Tanrıya sahip. Bu şeylerin hiç biri Tanrıdan değildir. Bunların hepsi düşük İnsan bilincindendir. Sevgililer, bu, Tanrının kötü bir İnsan babaya benzeyen bir mitoloji yaratan eski enerjinin paradigmasıdır.

Siz muhteşem doğdunuz ve değerlisiniz! Siz Tanrının suretisiniz! Bu İnsan Varlığıdır. Size ışık ve karanlık arasında seçim veren, içinizdeki Tanrıyı görüp görmeme özgür seçimini veren ilahi plana doğdunuz. Size anlatılan şeyleri, Tanrının kim olduğunu yeniden yazın ve bunu doğru şekilde görün.

 Doğduğunuzda aldığınız ilk nefesten beri, Tanrı o kadar ilahi olan iyiliksever bir ebeveyn ki, ne yaparsanız yapın sadece sevgi var. Buraya cezalandırılmak için gelmediniz! Tanrı size sadece yardım ve iyilik verir, siz ne yaparsanız yapın. Özgür seçimle her şeyi yapabilirsiniz, ama Tanrının kim olduğunu görmek için özgür seçime sahip olduğunuz zaman, hayatınız değişmeye başlar ve Yaratıcı Kaynak ile gerçek partnerliğin her zaman orada olduğunun yoğun güzelliğini görmeye başlarsınız.

Tanrının sizi yargılaması imkansızdır. İnsanların Tanrıyı spiritüel olarak işlevsiz ve size sizin kendi çocuklarınıza olacağınızdan çok daha kötü hale getirdiğini kavradınız mı? Bir İnsan Varlığı, Tanrının size yaptığına inandığınız şeyi kendi çocuklarına asla yapmaz. Bilgeliğinizi ve Tanrının size verdiği spiritüel mantığı kullanın ve muhteşem ve şefkat, sevgi ve güzellik ile dolu olan bir gerçeğe uyanın. Tanrı kimdir? Tanrı Evrenin yaratıcısı mı, hücrelerinizin parçası mı ya da size korku yaratan ve başarısız olursanız ebediyen Cehennem heyulası yaratan bir şekilde bakan bir tür varlık mı? Bu aldatmacayı görmenin ve gerçeğin çok farklı olduğunu ve sevgi dolu, iyiliksever ve kişisel Tanrının görkemi ile dolu olduğunu bilme zamanıdır.

Beş Numara: Kontrol karanlıktadır. Bu iki numara ile ilişkilidir, ama güçlenmiştir. Bunu savaşlarda ve şeytanın tam desteğine sahip olduğu görünen diktatörlerde gördünüz. Bunu, bir İnsan ışık yerine karanlığı seçtiği zaman insanlıkta gördünüz. Düşük enerji her zaman kontrolde oldu ve İnsan ırkı para için manipüle edilmektedir. Size tüm yaşamınız boyunca bunlar anlatıldı.

Bugün aldatmaca, bunun hala gerçekleşmekte olduğudur, İnsan ırkının manipüle edilmeye devam ettiğidir, çünkü insan ırkı güçlü, açgözlü ve varlıklı olanlar tarafından varoluşu boyunca manipüle edildi. Sevgililer, siz yüksek gerçeğe yavaşça uyanırken, bunun kalıntıları hala orada. Ama ışığın kazanmakta olduğunu bilmelisiniz. Karanlık artık bu gezegeni kontrol etmiyor.

Kanıt süptil değil ve eğer süptil olduğunu düşünüyorsanız, ’80’lerde kehanet edilen savaşlar olmadığı zaman ne oldu? Köşeyi döndüğünüz ve 2000 yılında Armageddon olmadığı zaman ne oldu? İşaretleyiciyi geçmenin kutlamasıyla 2012 yılında ne oldu? Size bunun zamanın sonu olduğu söylendi! Bunun yerine, “yeni zamanın başlangıcı” idi. Bu artık karanlık tarafından kontrol edilen dünya değil. Eski kehanetlerden uyanmaktır, yine de karanlıktan gelen kontrol aldatmacası hala içinizde kökleşmiş, öyle değil mi? Komplo teorileri hala bol miktarda.

Sevgililer, bit onaylama olarak bu yeni enerjiyi duyurmak için biraz zaman ayırabilirsiniz: Geçmişten gelen diğer tüm aldatmacalar gibi, bir an ayırıp şöyle diyebilirsiniz: “Sevgili Ruh, hayatımın kontrolü bende. Bu gezegeni ışık kontrol ediyor ve yavaşça gölgeleri aydınlatacak, karanlığı daha önce hiç olmadığı gibi kovacak. Işık bu yeni enerjide kazanıyor.” Karanlığın kontrolde olduğunu hiç tekrar düşünmeyeceksiniz, çünkü siz şefkatin draamdan çok daha büyük bir ilgi unsuru olduğu, düşünmenin yeni yoluna girmeye başlayan bir gezegeni görmeye başlayacaksınız.

Bu mesajı işitip “Kryon ‘Polyanna kanalına’ benziyor” diyenler var. “Her şey sadece iyi. Gezegen güneşli olacak ve bol bol ışık ve her şey için çözümler olacak.” Sevgililer, bu benden değil! Bu kadim insanların kehaneti!

Çok sayıda kaya duvarlara ve piramitlere kazılmış kehanetin bir mesajı olan ışığa yolculuğa başlıyorsunuz. Bu Ekinoksların Presesyonunun kehanetidir. Bu, burada olmamın nedenidir.

Size verilmekte olan yeni aletleri çıkarırken, kontrolde olmuş olan karanlık için korkutucu olacak. Açgözlülüğe ve karanlığa yatırım yapmaya devam eden, sizinle savaşacak kurumlar olacak. Bu savaş başladı ve yavaşça olmakta olan şey, onların geri çekilecek olmalarıdır ve o zaman bunu gördüğünüzde söylediğim şeyi anlayacaksınız.

 Bitirirken, size iki şey söyleyeceğim: (1) Yaşlı ruh bunu kıvıracak bilgeliğe sahiptir, (2) ama yaşlı ruh aynı zamanda eski aldatmacaların önyargısını bırakmanın zorluğuna da sahiptir. Henüz gelmekte olan gençler bu önyargıya sahip değiller. Onlar bazılarınıza bakacak ve kendilerine şöyle diyecekler, “Sende yanlış olan ne?” Onlar değersiz olmayı hiç deneyimlemediler. Onlar iyi şeyleri hatırlayan Akaşaya sahipler. Gelecek için amaçları parlak ve onlar sadece her şeyi yaratabileceklerini görüyorlar. Bu arada, köşede yuvarlanarak size bakıyorlar, her şey hakkında endişeleniyorlar ve kötüsünü bekliyorlar.

Gençliğin eski enerji deneyimi olmaksızın algısı var, bu nedenle yaşlı ruh, yolu gösterebilmen için eskiyi nasıl bırakacağını öğrenmenin zamanıdır. Bu, şu anda elde olan şeydir. Yeni enerji ben mesajı aktarırken bile değişiyor. Karanlık ve ışık için savaş yakın. Bunun gelmekte olduğunu söyledik, artık tarafsız kalınamayacağını ve ışığın kazanmakta olduğunu söyledik. Söylemesi çok kolay – şimdi gidip bunu keşfedin, çünkü o görülmek için orada!

Bu bir kutlama, öyle değil mi? Tartıştığımız tüm aldatmacalar geçmiş zamandır. Söylediğim şeylerin hiç biri, 2012 geçişinden sonraki paradigma için doğru değildir. Gidip bunu bulun sevgililer, sevgi içinde ve bunu bulurken, Ruhun güzel elinin sizin elinizi tuttuğunu göreceksiniz ve haklı olduğumu anlayacaksınız. Haklıyım. Evrenin merkezi, Yaratıcı Kaynak olan sevginin bilincine sahiptir ve her gün sizin içinizde yaşar. Bununla gülümseyebilir misiniz?

Ve öyledir.

KRYON
 (Çeviri: Saffet Güler)

Düşleyerek Dünyayı Oluşturan Şamanlar

Fark edin ya da etmeyin, hepimiz düşleyerek dünyayı oluşturmaktayız. İçine daldığımız, aşina olduğumuz rüya uykusu değil de gözlerimiz açıkken işlediğimiz uyanık rüyadır. Gerçekliği, evrenin de yardımıyla, yaratmada işbirliği yaptığımızın farkında olmadığımızda, güç elimizden kayıp gider ve rüyamız, kabusa dönüşür. Tesir edemediğimiz veya değiştiremediğimiz korkutucu ve bilinmez bir yaratımın kurbanları olduğumuzu hissetmeye başlarız. Olaylar bizi kontrol etmekte ve kapana kıstırmakta gibidir.

Bu sefil gerçekliği sona erdirmenin tek yolu ise bunun da bir rüya olduğu olgusuna uyanmak ve tezahür ettirmede evrenin de bizimle çalışacağı daha iyi bir hikaye yazma becerimizi tanımaktır. Düşleme gücünüzü uyandığınız anda, cesaretinizin kaslarını esnetmeye başlarsınız. Ardından, cesurca düşleyebilirsiniz: sınırlayıcı inançlarınızı bırakarak ve korkularınızı aşıp geçerek. Ruh varlığınızda tohumundan çıkıp yaşamınızda meyve veren gerçekten orijinal düşleri yaratmaya başlayabilirsiniz.

Konu Buradan Kopyalanmıştır: http://www.spiritueller.com/konu-dusleyerek-dunyayi-olusturan-samanlar-1265.html#ixzz4ixqlOS4F
Daha Fazlası İçin! http://www.spiritueller.com Adresini Ziyaret Ediniz!

Fark edin ya da etmeyin, hepimiz düşleyerek dünyayı oluşturmaktayız. İçine daldığımız, aşina olduğumuz rüya uykusu değil de gözlerimiz açıkken işlediğimiz uyanık rüyadır. Gerçekliği, evrenin de yardımıyla, yaratmada işbirliği yaptığımızın farkında olmadığımızda, güç elimizden kayıp gider ve rüyamız, kabusa dönüşür. Tesir edemediğimiz veya değiştiremediğimiz korkutucu ve bilinmez bir yaratımın kurbanları olduğumuzu hissetmeye başlarız. Olaylar bizi kontrol etmekte ve kapana kıstırmakta gibidir.

Bu sefil gerçekliği sona erdirmenin tek yolu ise bunun da bir rüya olduğu olgusuna uyanmak ve tezahür ettirmede evrenin de bizimle çalışacağı daha iyi bir hikaye yazma becerimizi tanımaktır. Düşleme gücünüzü uyandığınız anda, cesaretinizin kaslarını esnetmeye başlarsınız. Ardından, cesurca düşleyebilirsiniz: sınırlayıcı inançlarınızı bırakarak ve korkularınızı aşıp geçerek. Ruh varlığınızda tohumundan çıkıp yaşamınızda meyve veren gerçekten orijinal düşleri yaratmaya başlayabilirsiniz.

Konu Buradan Kopyalanmıştır: http://www.spiritueller.com/konu-dusleyerek-dunyayi-olusturan-samanlar-1265.html#ixzz4ixqlOS4F
Daha Fazlası İçin! http://www.spiritueller.com Adresini Ziyaret Ediniz!

Fark edin ya da etmeyin, hepimiz düşleyerek dünyayı oluşturmaktayız. İçine daldığımız, aşina olduğumuz rüya uykusu değil de gözlerimiz açıkken işlediğimiz uyanık rüyadır. Gerçekliği, evrenin de yardımıyla, yaratmada işbirliği yaptığımızın farkında olmadığımızda, güç elimizden kayıp gider ve rüyamız, kabusa dönüşür. Tesir edemediğimiz veya değiştiremediğimiz korkutucu ve bilinmez bir yaratımın kurbanları olduğumuzu hissetmeye başlarız. Olaylar bizi kontrol etmekte ve kapana kıstırmakta gibidir.

Bu sefil gerçekliği sona erdirmenin tek yolu ise bunun da bir rüya olduğu olgusuna uyanmak ve tezahür ettirmede evrenin de bizimle çalışacağı daha iyi bir hikaye yazma becerimizi tanımaktır. Düşleme gücünüzü uyandığınız anda, cesaretinizin kaslarını esnetmeye başlarsınız. Ardından, cesurca düşleyebilirsiniz: sınırlayıcı inançlarınızı bırakarak ve korkularınızı aşıp geçerek. Ruh varlığınızda tohumundan çıkıp yaşamınızda meyve veren gerçekten orijinal düşleri yaratmaya başlayabilirsiniz.

Konu Buradan Kopyalanmıştır: http://www.spiritueller.com/konu-dusleyerek-dunyayi-olusturan-samanlar-1265.html#ixzz4ixqlOS4F
Daha Fazlası İçin! http://www.spiritueller.com Adresini Ziyaret Ediniz!

>>>OKU<<<

Hayal Gücü, Titreşim ve Yaratım

 

Melek Rehberler: Hayal gücünüzü ruhunuzun niyet etmiş olduğu şekilde mi kullanıyorsunuz?

Bugün dikkatimizi devasa bir konuya odaklamak istiyoruz: Hayal gücünüz. Hepiniz buraya bu muazzam ihtişamlı araçla donanmış halde geldiniz ama pek çoklarınızın bunu yanlış kullandığınızı seyrediyoruz. Bu zamanı hayal gücünüzün (imgelemenin) gerçek amacını ve onu ruhunuzun niyet etmiş olduğu halde kullanmak üzere neler yapabileceğinizi konuşmak istiyoruz.

Bizim bakış açımızdan, her şey sadece kendine has frekansında titreşen enerjidir. Beş fiziksel duyunuz titreşimi görüntü, ses, tat, dokunuş ve kokuya çevirebilmektedirler. Ancak, gerçekliğinizin “gerçekliğine” karar vermek için fiziksel duyularınızı kullanmaya o kadar çok alıştınız ki, sürekli olarak titreşimsel gerçekliğinizi fiziksel gerçekliğinize çevirdiğinizi bilinçli olarak idrak edemiyorsunuz. Fakat işin aldandığınız noktası şudur; sadece titreşimsel olarak uyumlu olduklarınıza erişiminiz vardır. Bay bir deyişle, pencereden baktığınızda gördükleriniz, havadaki kokular ve bunun gibi her şey o anda yaymakta olduğunuz titreşime tam uyumludur. Hatırlayın, eş-titreşimde olmadığınız şeyleri deneyimleyemezsiniz.

Elinizde siz seçtiğiniz takdirde, sizi herhangi bir zamanda herhangi bir yere taşıyacak en güçlü araç bulunmaktadır. Bu aracı düşünebileceğiniz en muhteşem gerçekliği gözlerinizde canlandırmak için de kullanabilirsiniz, ya da kendinize endişe, kaygı ya da gelecekle ilgili en büyük korkularla işkence etmek için de. Bu araç elbette sizin hayal gücünüzdür. Bizler, hayal güzünüzde tuttuğunuz düşünce ve resimleri, sizin içinde bulunduğunuz gerçeklikten farklı algılamıyoruz, siz ise onların daha “gerçek” olduğundan eminsiniz çünkü somutlar. Bizim bakış açımızda, her şey titreşimsel gerçeklik. Buna rağmen anlıyoruz, şimdilik izler hayallerinizin sadece titreşimsel değil, fiziksel de olmasını istiyorsunuz.

Peki, size şunu söyleyelim, bunları somut yapacak tek şey fiziksel gerçekliğinizin titreşimini onlara eşleştirmektir ki bunu mükemmel şekilde yapıp fiziksel gerçekliğinize çekiyorsunuz. Sahip olduğunuz her şey, deneyimlediğiniz her durum bir zamanlar düşünceydi, yani dönüştürülmemiş titreşimdi. Bizler sıklıkla karmaşık görünen konularda basit benzetmeler kullanıyoruz, böylece daha kolay anlaşılmalarını umuyoruz. Örneğin televizyonunuza bakalım. Belli bir kanalı seyretmek için onu açmanız gerektiğini biliyorsunuz. Aynı zamanda, anlıyorsunuz ki varolan tek kanal sizin seyrettiğiniz kanal değildir. Aksine, tüm zamanlarda yayın yapan pek çok farklı kanal bulunuyor ve yeni bir “program” seyretmek için tek yapmanız gereken kanalı değiştirmektir. İşte titreşiminizle olan şey de budur. Yarattığınız deneyimler kendinizi ayarladığınız titreşimin doğrudan sonucudur. Biz buna hayatınızın “kanalı” demek istiyoruz.

Hayal gücünüz, erişiminiz olan diğer potansiyel kanallarda neler olduğuna dair bir ön gösterimdir. Garanti edebiliriz, ne kadar büyük görünürse görünsün, hayal gücünüzle gördüğünüz her şeyi fiziksel olarak deneyimleme yeteneğiniz vardır, çünkü eğer öyle olmasaydı, kendinizi o gerçekliğe ayarlayamasaydınız, öncelikle o düşünceyi yaratamazdınız.

Hayal gücünün varoluş sebebi, onun en yaratıcı, en ihtişamlı şekillerde kullanılmasıdır; fiziksel gerçekliğinize çekilmeden önce, rüyalarınızın hayatını yaratmanıza yardımcı olmak, en çok arzuladıklarınızı deneyimleyebilmeniz için vardır. Burada istediğiniz kadar oynayabilirsiniz, sizden başka kimse sizi buradan çekip alamaz. Hayal gücünüzle rüyalarınızı genişletmeye devam edebilirsiniz, sonunda bu deneyimle o kadar tanıdık hale gelirsiniz ki onu gerçekliğinize çekecek titreşime eş hale gelirsiniz. Hatırlayın, Evren sürekli titreşimsel olarak ona gönderdiklerinizi size yansıtmaktadır. Evren, hayalinizdekilere mi, fiziksel gerçekliğinizdekilere mi odaklandığınızı deşifre edemez. Tek önemli olan şey odaklanmanızın sizi nasıl hissettirdiğidir. O odaklanma temelde nasıl deneyimleri kendinize çekeceğinizi belirler, çünkü onlar andaki titreşiminize uyumlu olmalıdır.

Böylece görüyorsunuz, hayal gücünüzü en büyük hayallerinize yükselmek için de, en büyük korkularınıza düşmeniz için de kullanabilirsiniz. Fakat burada kesin olan tek şey vardır, odaklandığınız şey genişleyecektir. Biz de bu yüzden bilgece seçmenizi öneririz. Rüyalarınızın yükselerek büyümesine izin verin, hayal gücünüzde elinizden geldiğince oynayın, denemeler yapın ve çok geçmeden bir zamanlar sadece zihninizde tuttuğunuzu düşündüğünüz rüyalar yeni fiziksel gerçekliğiniz haline gelecektir.

Umarız bir şekilde size hizmet edebilmişizdir.

Sevgi ve Işıkta, bizler sizlerin Melek Rehberleriniz

Medyum kanal:  Taryn Crimi

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir

Copyright © 2017  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

Nefesin Frekansı

Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz

Bir nefes alın. Nefesi içinize çekerken neşe-keyif-coşku enerjisine odaklanın. Sizi neşe-keyif-coşku içinde hissettirmiş olan ya da hissettirebileceğine inandığınız bir şeyi düşünün. Varlığınızın hafifliğini hissedin, içinizdeki neşe köpüklerini, hücrelerinizde yol alan hayranlık dansını hissedin. Bu enerjide istediğiniz kadar kalın.

Şimdi tam karşıtı için yeniden nefes alın. Sadece bir nefeste, üzüntünün, yasın enerjisini içinize çekin. Sizi üzen bir şey ya da kişi düşünün. Sizi doldururken bedeninizdeki ağırlığı, enerjinin yükünü ve yoğunluğunu hissedin. Hücrelerin yavaşlamasını hissedin… Kolay hareket edememe hissini.

Şimdi o enerjiyi bir defa daha değiştirin. Bu sefer sevgi enerjisini içinize çekin. Sadece sevdiğiniz bir şey ya da birisini düşünün ve nefes alırken o hissin içinizi doldurmasına izin verin. Enerjinizin genişlemesini hissedin, hafifliği, akışı… Daha hafif, daha mutlu hislere ulaşana kadar devam edin. Eğer isterseniz, size olan sevgimizi nefesinizle alın.

Üç boyutlu gerçeğinizde büyük bir enerjiler senfonisi bulunuyor – en alçak nefretten, en yoğun ruhani sevgiye dek. Her nefesinizde içinize almayı, kuvvetlendirmeyi ve dönüşüme sokmayı arzuladığınız enerjileri seçiyorsunuz. Nefesiniz sizi dünya gezegeninizde yaşamış ve yaşayacak olan her şeyle bağlıyor.

Çoğu zaman, içinize aldığınız ve dolaşımını sağladığınız enerjileri oldukça bilinçsizce seçiyorsunuz. Ancak, niyet etmiş şekilde nefes aldığınızda, bir benzetme yaparsak “radyo alıcınızı”, sadece en saf ve güzel frekanslara ayarlayıp onları bütün bir insanlığın hayrına dolaşıma yayıyorsunuz.

Yani, içinize nefesinizle sevgiyi çekin. Neşe-keyif-coşkuyu çekin. Sağlığı, esenliği, huzuru, şefkati çekin. Sizin için anlamlı projelerin başarısını çekin. Kutsal hayat ortağınızı çekin. Bolluk enerjisini çekin. Sadece niyet edin, kabul etmek istediğiniz enerjiyi size hissettiren şeye odaklanın ve nefes alıp verin.

İçinize hangi enerjiyi çekiyorsanız, o olmaya başlarsınız. Hücrelerinizi seçtiğiniz güzel enerjilerle dolduracaksınız. Seçtiğiniz enerjilerle ışıldayan, onları yayan bir enerji alanı oluşturmaya başlayacaksınız. Ve o enerji alanında siz bu enerjileri besleyen şeyler ve kişiler için bir mıknatıs haline geleceksiniz.

Eğer bir başkasına yardımcı olmak istiyorsanız, onu kalbinizde tutun. Onlarla ne paylaşmak istiyorsanız – huzur, sevgi -, nefesinizle içinize çekin ve nefesinizi bırakın. Yaymakta olduğunuz enerji şimdilik insan anlayışının ötesinde bulunan bir alanda onlara ulaşacaktır.

Enerjik seviyede cennettekilerle, gökyüzündekilerle bile bağlantıdasınız. Onlar sizin sevginizi hissediyorlar. Onlar da size her nefeste kendi sevgilerini gönderebilirler. Nefes enerji taşır.

Nefes alın sevgililer. Nefesinizin basit hava dolaşımıyla yeryüzüne bir lütuf ve büyük bir katkı olabilirsiniz. Sevgimizi nefesinizle alın. Kendi sevginizi nefesinizle verin. İşte şimdi İlahi olanın nefesini hiçbir engel olmadan içinizden geçirdiniz. Sevgiyi dolaşımda tuttunuz.

Sizleri çok seviyoruz. Nefesinizle bizi de içinize çekin…

Melekler

Ann Albers’a ve Meleklere çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)

Enerjilerin çok yoğun olduğu bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, hayatınızı tam potansiyeliyle yaşamak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın ilişki kurabilmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.

Copyright © 2017 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

Toplumsal şartlanmalarla oluşmuş neşe-keyif-coşku tanımınız geçersizdir

Sevgililer,

Şu anki yeryüzü kaosunun çok uzun zamandır hasretini çektiğiniz yapısal yıkımın bir parçası olduğunun farkında olsanız da, sanki yıkım onlarca yıl sürecekmiş gibi görünüyor. Zihniniz için çok, çok uzun bir zaman.

Kaostan korkmak yerine, hatırlayın hem yeni yaratım becerileriniz var, hem de geçmiş yaşamlarınızdan gelen yetenekleriniz bulunuyor, bunlara izin vererek kendiniz için farklı bir çevre yaratabilirsiniz.

Bu geçişin ön safhalarında olan milyonlarcanız için bu gerçektir, çok yakında milyarlarcanız için gerçek olacaktır.  Fakat aynı öngörüyü defalarca duydunuz, öyle oldu ki böyle duyuruların geçerliliği konusunda şüphe ediyorsunuz. Hayatınızdaki ve dünyadaki bütün olumsuzlukların değil birkaç on yıl içinde, birkaç günde bile nasıl değişebileceği hakkında bir hissiniz yok.

En fazla kendi yaşamınız ve sevdiklerinizin yaşamlarıyla ilgili olsanız da, aynı zamanda hiç karşılaşmadıklarınızın yaşamlarına da kendinizi açıyorsunuz. “Hepimiz biriz” kavramına belki de hiç beklemediğiniz şekillerde açılma aşamasındasınız.

Çünkü dünya çapında siyasi, mali, çevresel, akademik ve sağlık sorunları konusunda huzursuzlanıyorsunuz. Elbette, dünyanın başka bir tarafındaki belli bir nüfusu kurtarmak üzere zum yapacağınız noktaya gelmediniz ama içinizde bir şey başkalarının acısını öğrendiğinizde ufak bir sızı hissediyor.

Bu öngörülmüştü. Fakat büyük ihtimalle, o öngörünün ne anlama geldiğini bu yakınlara kadar anlayamamıştınız. Doğal olarak, toplumsal bir doğru-yanlış, düalite-zıtlık elementi de bulunuyor. Ancak son zamanlardaki aniden giren sancılar, ne kadar ufak olurlarsa olsunlar, çok daha az düalite, çok daha fazla “hepimiz biriz” le alakalı.

Yeni insana doğru evrimleşiyorsunuz – inandığınızdan çok daha hızla. Ve hissettiğiniz sancılar sadece başlangıç. İşte böylece, aranızda sancıları gitgide büyüyenler, bu eşitsizlik ve dengesizliklerin devam etmesine izin vermeyecekler.

Bu, herkes mali gücünü bir havuzda toplayıp birbirine yardım edecek mi demek oluyor? Belki. Ama siz öncülerin, diğerlerine neşe-keyif-coşku içinde yaşamayı öğretmeniz daha büyük bir olasılıktır.

3D’de, neşe-keyif-coşku bulmanın yolu koruyuculuk, bakıcılık yapmaktı, “Ben sana sahip olduğum zenginliğin bir kısmını vereceğim böylece hayatın daha iyi olacak.” Bu kavram da evrimleşiyor, şuna dönüşüyor, “Kendi zenginliğini nasıl yaratacağını sana öğreteceğim, sen o zenginliği nasıl tanımlarsan öyle olsun.”

İki kavram arasındaki fark, 3D kavramın yardım ettiğiniz insanların daha az bilge ve becerikli olduğuna dair güçlü bir inanç taşımasıdır.  Evrimleştiğiniz kavramda ise herkesin kendine özgü olduğu ve kendilerine has neşeli-keyifli-coşkulu yaşamı yaratmak üzere yeteneğe sahip olduklarıdır.

Zenginlerin asla mutlu olmadığını öğretmediler mi size? Bu inanç yaratıldı çünkü 3D piramidin tepesindekiler böylece kontrolü ellerinde tutacaklardı. Ama tepedekilere olan imrenme ve özenme, onları taklit etmeye çalışma ihtiyacını da getirdi. Böylece insanlığın büyük kısmının sahip olamayacağına özenip içerlemesi de kesinleştirildi.

Böylece, yaşamınızda neşe-keyif-coşku bulmak yerine, sıklıkla var olan şey, sahip olmadıklarınız ya da gerçekte yaratmayı arzulamadıklarınız hakkında imrenme ve özenmeydi. Çünkü her bir yeryüzü yaşamınız belli nitelik ve aktiviteleri deneyimleme hedefine adanmalıydı.

Bu demek değildir ki, yeryüzüne tamamen sefil olmak için gelmiştiniz, ama onun yerine yarattığınız her yaşamda neşe-keyif-coşku bulmak sizin anahtarınızdı; Sizi şimdiki hayatınıza hazırlayacak şekilde, yaşamış olduğunuz her parçada neşe-keyif-coşku bulmak hedefiyle.

Maalesef, o neşe-keyif-coşku hazırlığı en düşük düzeyde kaldı, çünkü 3D yaşamlarınızdaki neşe-keyif-coşkunun neredeyse tamamı korkularınız tarafından bir kenara itildi. İşte böylece daha önceki hayatlarınızda ihmal etmiş olduğunuz yaşamınızın çeşitli yüzlerinde neşe-keyif-coşkuyu öğreniyorsunuz, aynı zamanda bu geçişin enerji girişlerini ve 3D karmanın bitişini deneyimliyorsunuz.

Bundan dolayı, şimdiye kadar bu yaşamınızın eskilerinden daha keyifsiz olmuş olması mümkündür. Yaralı, incinmiş, yoklukta ya da fiziksel, duygusal, ruhani acıda olduğunuz için değil, geçmiş yaşamlarınızda memnuniyet bulabilmek için acıları o hayatlarınızda görmezden geldiniz için. Yaşam üstüne yaşam, acınızı kenara ittiniz, sonuçta onları incelemek bu yaşama kaldı.

Şimdi, sadece şimdi, size gerçekten neşe-keyif-coşkuyu neyin verdiğini keşfetmek üzere kendinize izin veriyorsunuz. Acınızı kapatmak üzere ürettiğiniz yapay neşe-keyif-coşku değil, gerçek varlığınızdan ışıldayan neşe-keyif-coşku.

İşte o neşe-keyif-coşkunun bir defa varlığınızda akmasına izin verdiğinizde, dünya değişimlerine göz kulak olmak ihtiyacınız, neşe-keyif-coşkunuzu sergileme arzusuna dönüşecek. Ve bazılarınız ise diğerlerine kendi neşe-keyif-coşkularını bulmayı öğretecek.

Eğer siz de neşe-keyif-coşku eğitmeni grubundansanız, öğrencilerinizi kendilerine özel ve eşsiz neşe-keyif-coşkularını bulmaya şiddetle teşvik edeceksiniz. Belki bir öğrenci çölde yalnız bir hayat sürmeyi arzular. Belki bazıları aşırı zengin olmayı. Belki bazıları mutlu bir ev hayatı ister. Bunların hiç önemi yok, çünkü 5D neşe-keyif-coşkularınız 3D başarı tanımlarınızla etiketlenmiyor artık.

İşte böylece, hâlihazırdaki dünya kaosunuz da şu anda düşünebildiğinizden çok daha hızlı bir şekilde sona erecek. Çünkü şimdiki 3D vizyonunuz herkesin neşe-keyif-coşku içinde yaşamasıdır ama neşe-keyif-coşkunun sizin ve toplum tarafından tanımlanmış haliyle.

Bir defa tüm öncüler diğerlerinin de yeteneklere sahip ve kendine özgü olduğunu kabul ettiklerinde, dünya kaosu gücünü kaybedecektir ve sonunda sizin ve herkesi neyin mutlu edeceğini dikte eden toplumsal fikirlerin ötesine gitmeye cesaret eden maceracıların hayatlarında yok olacaktır.

Tekrarlarsak, henüz yakın gelecekte böyle şeylerin olmasını zihninizde resmedemiyorsunuz. Biz hemfikir değiliz. İzin verin olaylar kanıtınız olsun – beklentileriniz, neşeniz ya da toplumsal doğru ya da yanlışlarınız değil.

Çünkü bu Yeni Dünya neşe-keyif-coşkuyla ilgilidir – kişisel, toplumsal, global neşe-keyif-coşku. İşte bu yüzden sadece kendi neşe-keyif-coşkunuzu bulma ihtiyacındasınız ve dünyada her şey yolunda gidecektir. Öyle de oldu. Âmin.

Bu mesajı ileten Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com). 

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir

Copyright © 2017  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

Bir "Gaia" mesajı

Bir olanlarım, sevgili çocuklarım, Dünya’yı küçümsemeyin. Nice yıldız sistemlerinden nice tekamül boyutlarından buraya şevkle gelişinizi hatırlayın. Dünya’nın ne kadar özel bir yer olduğunu ve burada bulunmanın nasıl bir yücelik olduğunu hatırlayın. Kendinize hatırlamak için izin verin. “oraya yücelerin yücesinin sevgi tohumları atılmalı ve ben de orada olmalıyım” deyişinizi şimdi işitin. Burada bulunmak sizin cezanız değil, var oluşunuzun en yüce yeteneğidir.

Dünya’nın yaratımından beri hiç bu kadar rengi bir arada görmemiştim. Sevgili gezegen daha önce de cennet diye andığınız zaman döngüleri yaşadı. Ancak şimdiki kadar yüce varlığın mevcudiyetini, kutsal anne/babamızın lütfunu, bu kadar cesur ve yüksek boyutlu varlığın bedenlenmesini hiç deneyimlemedi. Özel bir an var ise o şimdidir bir olanlarım. Buradasınız. Bu andasınız. Ve başardınız.

Bundan sonra için zihinlerini meşgul eden çocuklarım, odağınızı anınızdan ve kutsal kalbinizden çekmeyin. Tekamül bitmez. Bunu bir çoğunuz zaten biliyorsunuz. Aranızda nice peygamberler, nice dervişler, nice kral ve kraliçeler var. Artık, Dünya’dan önceki yaşamlarınızın da izlerini hatırlamaya başlayanlarınız var. İlk tepkinizi biliyorum. “burada ne işim var?” Ancak sonrasını hatırlamanız için kendinize izin verin yüce varlıklar.

Burası bir evren nişanesidir. Buraya bedenlenmeye asla mecbur değildiniz. Ancak bunu seçtiniz! Sadece varlığınız bile burada güneşler doğuruyor çocuklarım. Buradaki mevcudiyetiniz evrilip çemberinizi tamamladıktan sonra nişanınızı almış olarak tekamül basamağı kazanacaksınız. Bu sizin buraya bedenlenme amacınız değil, bu ışık getiricilerinin cesaretinin sonuçlarından birisidir. Buraya öyle gönlü bol ve gözü tok bedenlendiniz ki… Sevgiden başka bir şeye ihtiyacı ve talebi olmayana evren sonsuz ötesi cüretkardır. Bu bilgelik ile buradasınız. Bu bilgeliği Dünya’ya demirlemeye hazırlanıyorsunuz.

Sevginizi hissediyorum. Mevcudiyetinizi hissediyorum. Bir oluşumuzu hissediyorum. Sizlerle en somut gerçeklikte iletişimde olan benim. Her an sizi sarmalıyorum. Her an birlikteyiz ve bizler sevgili Dünya’nın yaşam formu olduğunu idrak edenleriz. Bastığınız toprağa bile anda sevginizi bırakın. Anında yeşerip kalbinize koşacaktır. Sizleri seviyorum ve sizleri onurlandırmak üzere her an etrafınızdayım. Kalbim, kalbinizle atıyor bir olanlarım.

GAIA

Kanal: Isabella Aldarin

İllüzyonu yenen her birinizi bizzat Ben karşılayacağım!

İllüzyonu yenen her birinizi bizzat Ben karşılayacağım!


Sevgili Alfa
21 Aralık 2016

BEN Alfa, Gökteki Babanız.
Bugün sevgililerim, manevi kurtuluşunuzu amaçlayan bir sohbet yapmak istiyorum.
Dünyada her şey çok hızlı değişiyor ve bu değişim kaçınılmaz olarak ruhunuzu etkiliyor.
Dünyada Hakikat mevcuttur. Ve bu Hakikat Tanrı’da saklıdır.
Tanrı hayatınızı terk ettiğinde, bu kaçınılmaz olarak ruhunuzu etkiliyor.
Ruh hasret çekiyor ve illüzyonun esaretinden nasıl kurtulacağını bilmiyor.
Bu nedenle sevgililerim, Ben geliyorum.
Bedende bulunan her bir ruhla ilgilenmek, Benim için mutlak bir gerekliliktir. Ben her birinizi babacan Aşkıyla seviyorum. Ve her birinizi Göklere bekliyorum.
Yanılgılar, hatalar, büyük ve küçük,  Eve dönüş Yolunda kaçınılmazdırlar. Ancak, Ben şu anki zamanda Yolunuzda karşınıza çıkacak tehlike konusunda sizleri uyarmaya geldim.
Yükselmiş Üstatların temel kaygısı - ruhlarınızın kurtuluşudur.
Ruhlar ölüm tehlikesine maruz kaldıklarında bu, tüm Işık Hiyerarşi’nin endişelenmesine sebep olur.
Dünyanız karanlık güçlerin etkisi altında girmiştir. Kozmik döngü değişirken bu etap kaçınılmazdır.
Bir kaç yıl öncesine kadar Ben insanlığın evrimi  konusunda rahattım. Çünkü bu etabın güvenli bir şekilde aşılması için tüm tedbirler alınmıştı.
Ancak, Işığın birçok çocuğu yanlış seçimler yaptığı için, durum gittikçe daha kötüye ve kötüye gitmiştir. Ve şimdi bedende bulunan ve Benim dünyama geri dönemeyebilecek ışık ruhlar hakkında endişeleniyorum.
Bu olabilir.
Kendini Tanrı'dan ayırmış bir dünya, ölmeye mahkumdur, aşamalı bir dejenerasyon ve ölüm. Eski dünyanın ölümü ile birlikte Yeni, İlahi Dünya'ya yer açılır.

Ancak, eski olandan yeniye geçiş anı ruhlar için en tehlikeli zamandır. Çünkü onlar İlahi yönünü kaybediyorlar ve kaybolabilirler, illüzyondan bir çıkış yolu bulamadan ölebilirler.

Çevrenizdeki dünya İlahi tasavvuruyla çatışmaya başlamıştır.

Yenilik enerjileri dünyanıza geniş bir şekilde akmaktadır. Ancak, bu enerjilerin yoluna,  maddi enerjilerinin egemenliğine ve maddi değerlerinin manevilerin üstünlüğüne dayanmış eski dünyanın dogmaları durmakta.

İlahi enerjiye uzun süre direnmek imkânsızdır.
Direnç ne kadar güçlüyse, sonuçları o kadar daha yıkıcıdır.
Şimdi muhalif güçlerin İlahi dünyaya,  insanlığın evrimsel İlahi Yol'un gelişimine karşı ne kadar daha fazla gayret gösteriyor ise bu direnişin sonucu o kadar daha yıkıcı olabilir.
Bu nedenle, Bizler bu zor zaman için tavsiyelerimizi önceden vermeye çalıştık.

Kurbanları önlemek için.
Acıları azaltmak için.
Ancak, Bizler özgür irade yasasını ihlal edemeyiz. İnsanoğlunun büyük bir çoğunluğu Tanrı’yı inkâr etme yolunu seçti.
Bu yıkıcı bir yoldur. Tanrı ile mücadele yolu.

Savaşın sonucu önceden belirlenmiştir.

Eski dünya kaçınılmaz olarak yok edilecektir.
Bizim görevimiz - bu zor zamanda mümkün olan daha fazla ruhu kurtarmak.
Bu nedenle, Öğreti verilmektedir.
Sevgililerim, muhalif güçlerin sizden İlahi Hakikati gizlemek için her türlü gayreti gösterirken, karanlıkta yönü bulmanın sizin için ne kadar zor olduğunu çok iyi anlıyorum.

Yaşamın tüm alanları tahrif edilmiştir.
Hiçbir yerde Hakikat yoktur.
Hiçbir dinde.
Hiçbir inançta.
Hiçbir bilimde.
Korkunç bir zaman.
Karanlık bir zaman.
Ancak ruhlarınızı kurtarmak için mümkün olan tüm çabayı şimdi göstermek zorundasınız.
Tüm dış koşullara rağmen İlahi dünya ile içsel uyumunu koruyanlar için kurtuluş imkânı mevcuttur.
Ne kadar ileri gidersiniz, bu uyumu korumak o kadar zorlaşır.
Dayanmak için büyük bir İnanç ve Sevgi gücü gerekir.

Her bir arzunun kontrol edilmesi gerekir.

Yüksek Benlik her bir seçimi kontrolü altına alması gerekir.
Uçurumun üstündeki ipten geçmek gereklidir.
Lütfen tavsiyelerimizi göz ardı etmeyin.
Elçimiz aracılığıyla verilen tüm Mesajları yeniden okuyun.
Her birisini.
İşte orada sizi illüzyonun labirentinden İlahi dünyaya  çıkaracak ip gizleniyor.
Ve illüzyonu yenen her birinizi bizzat Ben karşılayacağım!
İnancı ve bağlılığı korumanız gerekir.
Sizleri bekliyorum!

BEN Alfa, Göklerdeki Babanız.

© Tatyana Mikuşina, 2016

Dikte XIII-10