Arcturians ( Arkturlular ):
Arcturus galaximizdeki teknolojisi en gelişmiş dünya dışı uygarlıklardan birisidir . Dünyanın geleceğinin bir prototipidir , vede 5 boyutlu bir uygarlıktır . Enerjilerini insanlarla duygusal zihinsel , ruhsal iyileştirici olarak kullanırlar ( ne demek istemiş bende anlamadım ). Ayrıca insanların ölüm ile yeniden doğuş arasındaki enerjidir bu enerji . Fiziksel olmayan bilinç ile alışılmış fiziksellik arasındaki köprü olarak işlev görür . Enoch'un anahtarları ( The Keys of Enoch ) burayı bi ara istasyon yada fiziksel evrenlerlerin arasındaki bir programlama merkezi olarak adlandırmıştır , galaximizde fiziksel deneylerin çoğunu üstlenmişlerdir . Asıl amaçları Tanrı bilincine ulaşmak , tanrıya ulaşmaktır .
Arkturlular 5nci boyutta yaşamak için gerekli olan sevgiyi öğretmektedirler . Olumsuzluk, korku ve suç duygularının üstesinden gelinip sevgi ve ışıkla değiştirilmesini öğretirler. Bootes(çoban yıldızı) takımyıldızları arasında Arkturus en parlak olanıdır vede Dünyamızdan 36 ışık yılı uzakta bulunmaktadır . Arkturuslular yükselmiş efendilerle çok yakın bi ilişki içindedirler , onları herşeyin kardeşliği olarak adlandırırlar . Ayrıca ( The Galactic Command ) Galaktik Komuta ile de yakın çalışmalar sürdürmektedirler .
Arkturlular evreni uzay gemileri ile dolaşırlar , bunlar evrendeki en gelişmiş en yüksek teknolojili uzay gemileridir . Dünyanın , Dünya dışı negatif yaşam formları tarafından saldırıya uğramamasının sebeplerinden birisi Arkturluların gelişmiş uzay gemileridir . Bu gemiler hayal gücümüzün sonunda teknolojiye sahiptirler . Bu gemilerden Dünyamızın etrafında devriye gezeninin adı ( Starship Athena ) yani Athena YıldızSavaşçısı'dır , adını yunan tanrılarından almıştır . Arkturlular büyükler, yaşlılar, bilgeler diye adlandırdıkları varlıklar tarafından yönetilirler .
Bu varlıklar Arkturus halkı tarafından gelişmiş bilgi, bilgelik, ve son derece yüksek titreşimli frekanslara sahip varlıklardır. Frekans titreşimleri ne kadar yüksek olursa , ışığa o kadar yakın olurlar , yada ruha yada Tanrıya . Arkturlular fiziksel olarak oldukça kısadır , yaklaşık 1-1.5 metre uzunluktadırlar . Ayrıca çok incelerdir . Birbirlerine çok benzerler . Arkturlular bununla çok övünürler çünkü biz dünyalılar gibi aralarında dış görünüşe önem vermeyip , küçüklük büyüklük , güzel çirkin benzeri gereksiz ve birbirleri arasında problem çıkarıcak her türlü problemleri aşmışlardır.
Arkturlular hayal edebiliceğiniz en sevecen , en ön yargısız canlılardır.
1) Derileri yeşilimsi bir renktedir.2) Bademlere benzeyen çok büyük gözleri vardır.3) Sadece 3 parmakları vardır.4) Zihinleri ile cisimleri haraket ettirebilrler , ayrıca telepatiklerdir.5) Telepatik olarak görürler , fiziksel gözlerini kullanmazlar.6) Duyma kabiliyetleri ise telepatik özelliklerini bile aşar.7) Kafalarının arkalarından bile hissedebilirler.8) 350 ila 400 yıl yaşarlar.9) Gelişmiş ruhsal doğaları sayesinde hiç yaşlanmazlar, çünkü zaman ve uzay aşma kabiliyetleri vardır.10) Var oluş sözleşmeleri bitincehayatlarını bitirirler.11) Arkturusta hastalık yoktur , binlerce yıl önce bütün hastalıkları yok etmişlerdir.
Agharians ( Agharyalılar ):
Bi gurup asyalı vede iskandınav kökenli insanlardır , elimizdeki bilgilere göre , Gobi çölünün altında ve etrafındaki bölgelerde binlerce yıl öncesinde kurulmuş , çok gelişmiş , zengin çok büyük yer altı mağaralarından oluşmuş , uzaydaki diğer canlılarlar iletişim halinde olan bir toplumdur.Tibetin altındaki büyük mağara sistemleri bütün Asyayı birbirine bağlar . Yılandünyası diye adlandırılır çünkü kıvrım kıvrım olan bu yer altı mağara sistemleri hem çok karmaşık hemde çok büyüktür. Himalayaların altında yer alan mağara sisteminde "Naga" adı verilen hint efsanesinde bulunan dev bir yılan gezer . Burada insan, sürüngen ve yılan karışımı canlılar hüküm sürer . Bu canlıların 2nci Dünya Savaşı Döneminde "Nazi Thule" topluluğuyla iletişime geçmişlerdir. Yıllar yıllar önce bi Asyalı prens arkasında savaşçı rahiplerle bu mağaralara gitmiştir ve burada o devasa yılanla çarpışmışlardır .Bu çarpışmanın sonucunda sürüngen halkı ve yılan halkı evlerinden olmuştur , ancak son yüzyıllarda tekrar bazı mağaralarını ele geçirmeeyi başarmışlardır .
Alpha Draconians ( Alfa Drakoniyalılar ):
Sürüngenimsi canlılar Alpha Draconis ( Thuban ) da kolonileşmiş varlıklardır . Bütün sürüngenler gibi bunlarda binlerce yüzyıl öncesinde yeryüzünden geldiklerini iddaa ederler , ve bu iddaalarını Dünyayı yeniden ele geçirmek için kullanırlar.Bu canlılar planlı bir ele geçirme programı izlerler ve buldukları her fırsattan yararlanırlar . Dünyamızın evrensel bir güce sahip olmasını engellemek için gizli saklı işler yürütürler . Rivayetlere göre nükleer santralleri bozup , dünyayı kirletip , insan ırkına zarar verirler.İnsanların gelişmelerini istemezler çünkü insanlar gelişir vede uzaya hakim olmaya başlarlarsa yeryüzünü ele geçirme projeleri suya düşer vede gezegenlerine yapıcağımız olası bi savaşı istemezler .
Alpa Centaurians ( Alfa Senturiyanlılar ):
Bu Alpha Centaurili yaşam formları mor ötesi ışınlarla görülebilir . Bu varlıklar evrende en yüksek kalitede gelişmiş teknolojiye ve teknik bilgilere sahiptirler. Alfa Senturiyanlılar çok teoriktir. Görevlerinin bir kısmı Dünyanın bilimsel, tekniksel ve teorik bilgilerini arttırmaktır. Bilgilerini bizlere anlayabilceğimiz şekilde öğretmeye çalışırlar, çünkü bizden çok ileridedirler.Bu bilgileri Dünyamızdaki gelişmiş bilimadamlarına telepatik olarak zihinlerinde gösterirler .Bu canlılar çok gelişiş oldukları için biz Dünyalılara bu bilgileri öğretmekte güçlük çekerler. Siriusta yaşayan canlılar ise bu aradaki farkı kapatmakta ustadırlar çünkü Siriuslular bu bilgileri pratik bir şekilde öğretmeyi çok iyi bilirler vede bu teorileri biz insanların anlayabileceği 3 boyutlu ortama dökebilirler.Siriuslular yada Siriyanlar dünyanın işçileri vede yapıcılarıdır .
Altairians ( Altaryalılar ):
Aquila takımyıldızında , Altairr yıldız sisteinde yaşayan sürüngen canlılardır , Nordik insanlarla , Griler ve Terran askeri güçleriyle beraber iş birliği yürütürler . Merkezleri işbirlikçidir bu sayede Aştarlılar ve Drakoniyanlıalr arasındaki bağlantıyı sağlarlar .
Amphibians ( Amfibiler ):
Saurianlara ve Sürüngensilere benzer , insan,sürüngen-amfibi karışımı türleri vardır ve yarı sucul canlılardır . Önceden karada yaşamış olabilirler falat yüzyıllar içinde daha çok su canlılarına benzemişlerdir. Amfibiler batıklık, nehir, göl, deniz kenarı yerlerde görülmüşlerdir vede insanlara uyarısız saldırdıkları bilinir. Bazı Grilerin ve sürüngenimsilerin yarı sucul canlılar olduğuna inanlar vardır , perdeli el ve ayak parmakları olanları görülmüştür ( Drakoniyanlılar ).
Anakim :
Els , ata , büyükler olarak yada basitçe devler olarak bilinirler . Antik ibrani inancına göre bu ırk , genetik anormallikten dolayı diğer insanlardan çok büyüktürler ve yıllar içinde dışlanmışlardır. 2.5-4 metre arasında boyları değişir , fakat görünüş olarak insanlarla aynıdırlar , boyları hariç . Moleküler küçülme ve büyüme cihazlarına sahip olup insanların arasına karışmayı başarmışlardır , Kuzey Amerika , Alaksa , güneyde Meksisa vede batıda Teksasa kadar uzanan bölgelerde yer altında büyük mağaralarda görülmüşlerdir. Yıldızlar arası seyahat edebilirler.
Antartican ( Antartikalılar ):
Burası insanlar ve sürüngenimsi canlıların gizli böle operasyonlarının yeridir .Ari(saf) Nazi bilimadamları burada disk şeklinde yüksek uçuş ve hareket kabiliyetinde uçaklar üretmişlerdir , bu disk şeklindeki uçaklarda Haç işareti görülmüştür , bu uçaklar sadece safkan sarışın mavi gözlü ari ırk tarafından yönetilebilirmiş.UfO senaryolarında Sarışın insan halkı birden fazla görülmüştür, yeraltında yaşayan insanlar bile güneş ışığını görmeseler bile içlerinde sarı saçlılar vardır. Antartikalılar ve Telosian, Pleiadan sarışınlar arasında sadece çok az bağlantı olduğu bilinir . Antartikalılar toplu tahsis edilmiş saf doğmuş , mavi gözlü sarışın arilerdir ve bunlar Adolph Hitler'in üstün ırkı yaratmak için kurbanları olmuşlardır. Çoğunu beyin yıkama , çiplerle kontrol etmeyi düşünüp , bu gizli topluluğu sürdürmeyi planlamıştır. Çok büyük insanımsı-sürüngenimsi yer altı sistemlerinin birisinin adı "New Berlin"(yeni Berlin)'dir vede Neu Schwabenland, Antartikada bulunaktadır. Burdaki insan-uzaylı halıkın diğer barışçıl dünyalara zulüm işlediklerini ve ele geçirdiklerini ve evrende terör etirdikleri söylenir.Uzaylılar tarafından kaçırılmış ünlü Barney Hill ve karısı Betty 1961 yılında Zeta Retikül Grileri tarafından kaçırılmışlardır. Derin hipnoz terapilerinde uzay gemisinde Grilerle çalışan bir alman subayı gördüğünü söylemiştir.Grilerler orijinal anlaşmanın Bavaraian topluluğu ve İlumunati topluluklarıyla 1933 yılında gerçekleştiği öne sürülür, bu anlaşma Amerikaya CIA tarafından getirilir, Amerikan 5nci kol Nazi ajanları ile avrupalı Nazileri Project Paperclip (ataç harekatı) ve benzeri operasyonlarla CIA ajanları kaçırmışlardır ve bu sayede öğrenilmiştir.
Atlans ( Atlantisliler ):
Bu insanlar diğer insanlara göre çok hayırseverlerdir, Brezilya ve çevrelerinde kompleks yer altı şehirlerinde yaşamışlardır. Bu ırka Atlantisli ve Atlan denmesinin asıl seebi bu yer altı şehirlerinin Atlantis imprataorluğuyla bağlı olmasından kaynaklanır.O bölgedeki insanların geçmişte yaşayan ve Atlantis mağaralarını kontrol eden insnalarla hiçbir genetik benzerlikleri yoktur. Kuzey Amerika ve bazı katılarda bu yer altı imparatorluklarında normal insanların ve cüce benzeri insanların yaşadıkları görülmüştür. Çoğunun uzay seyahati teknolıjisine sahip olduğu söylenilir . Telosyalıların Kuzey Amerika ile bağlantıları olduğu söylenir, Portekizdeki Matto Grossa bölgesinde POSID adlı bir kardeş yer altı imparatorluğu vardır.
Ashtar Command ( Ashtar Komutası ):
Büyük beyaz kardeşliğin hava kuvvetidir . En ilgi çekici ve ilginç uzaylı grubu Komutan Ashtar ve emrindeki ordusudur.Komutan Ashtar büyük beyaz kardeşliğin hava birliklerinin komutanıdır. Komutan Ashtar ve devasa dünya dışı 20 milyonu aşan askeri ve işçisiyle , yükselmiş efendilerle beraber çalışırlar. Bizim güneş sistemimizdeki 20 milyon personelinin dışında, başında olduğu vede bizim fiziksel düzlemimizde 4 milyon dişçisi ve yardımcısı vardır. Komutan Ashtar , yüce, cesur, adaletli yaklaşık 2 buçuk metre boyunda mavi gözlü bir varlıktır.Vücut tipi biz insanlarınkine çok benzer. AShtar gezegeninde gelişmiştir, bu ruhsal bir gelişimdir. Dünyayı şekillendirmedehiç bir zaman rolu olmamıştır. Komutan Ashtar güneş sistemimizdeki uzay filosunun komutanı olmasına rağmen uzayın sadece bu sektöre bağlı değildir. Bizim güneş sistemimiz adına galaktik, evrensel ve mültievrensel toplantılara katılır. Komutan Ashtarı, ordusunu ve askerlerini, filosunu anlayabilmek için çok önemli bir husus vardır. Onlar ruhsal varlıklardır, bizim gibi fiziksel vücutları yoktur, ancak istedikleri zaman fiziksel vücutlara bürünebilir, istedikleri zaman savaş gemilerini fiziksel düzleme getirebilirler.Onları gören bir insan senden ve benden ayıramaz. Güneş sistemimizdeki diğer gezegenlerdeki çoğu yaşam ruhsaldır. Bu canlılara etherian denmesinin sebebide ondandır. Bizler gibi evrim sürecinde olan varlıkalrdır, kendi düzlemlerinde hayatları bizimkileerden farksizdır, yanlız bizlerden farklı olarak insan ırkında olan bencillik, aç gözlülük gibi özellikler onlarda yoktur. Komutan Ashtar melek krallığıyla yakından çalışır özellikle Başmelek Mikail ile.Komutan Ashtar çok sevecen narin birisidir , güneş sistemindeki insanları korumak, yardım etmek, eğitmek görevinde ise çok sert ve tutucudur. Komutan Ashtar ve yardımcıları tanrılar olarak görülek istemezler, bizlerle ortak, kardeş olarak görülmek isterler. 2 asıl amaçları insanları ruhsal olarak neden burada olduklarını öğretmek , vede dünyayı ve güneş sistemini saldırgan ve bencil varlıklardan korumaktır.İnsanlar Komutan Ashtara ve yorulmak bilmeyen meslektaşlarına ne kadar borçlu olduklarının farkında değildirler.
The Ashtar Command and the Negative Extraterrastrials ( Ashtar Komutası ve Negatif Uzaylılar ):
Galaksimizde, evrende ve multievrende dünyamıza gelip bencil nedenlerden ötürü data toplayıp deney yapan bir sürü uzaylı cinsi vardır.Onlar bize yardım etmek için gelmiyolar. O varlıkların bazıları nötral yani tarafsız , diğerleri ise Karanlık Kuvvetlere hizmet ediyor.Büyük Beyaz Kardeşliğe ve Ashtar Komutasına açıkça karşı çıkan uzaylı cinsleride var. Bunlar bi gezegende bütün yaşayanları öldürüp o gezenegeni ele geçirebilcek negatif iğrenç varlıklardır. Ashtar Komutası ve Arcturuslular sayesinde bizi ele geçiremiyolar . Aynı Star Trek filminde olduğu gibi bu kötü canlılar bizleri koruyan komutanlıklar tarafından sektör dışına sürülüyor.Ashtar komutanlığının birçok üyesi bizim aramızda Dünyamızın sokaklarından bizlerle beraber , bizim farkımız olmadan yürüyor. Ashtar komutası cennetin polisi olarak adlandılabilir, Orion sisteminde 6 tane gezegen vardır , birde Deros adında kötü bir grup, uzayın derinliklerinden gelen, Orion Nebulasında göz altında tutulmaktadırlar.Ashtar komutasının problemlerinden bir taneside bizim hükümetlerimizin negatif uzaylılarla yaptığı anlaşmalardır. Ashtar komutası özgür irademize karışmaz, taki galaksimizi vede güneş sistemimizi tehlikeye atmadığımız sürece.Negatif uzaylıların sayısı pozitif olanlara göre çok düşüktür, fakar çok tehlikelilerdir ve kontrol altına alınmazlarsa çok büyük zarar verebilirler.Ashtar komutaya şüküler olsun . Genel bir kural olarak, puro şeklindeki UFOların potensiyel tehdit ve tehlikeli canlılar olduklarını unutmamalıyız.Bu kuralın birkaç istisnası vardır.
Bernarians ( Bernaryalılar ):
Bernande Yıldız sisteminde yaşayan varlıklardır. Haklarında fazla yazılı bir kaynak olmasada bu yıldız sisteminin bi kısmını kontrol eden insanlardır, Turuncularla birlikte.Siriusluların bağlantısı varmıdır bilinmez ama yıldız sistemleri bizim güneş sistemimizle büyük benzerlik gösterir.
Booteans ( Butenyalılar ):
Bootes sisteminden sürüngenler. Bu canlılar Drakonis sistemindendir ve "Dulce" senaryosunda isimleri geçen canlılardır. Ele geçirme, çip taka, insan ırkını kontrol etmek gibi planlı bir şekilde dünyayı ele geçirip gelecek Drakonyayı dünyada kurmak isterler.
Burruwers ( Kazıcılar ):
Saurian ve sürüngen cinslerinin mutasyonundan oluşmuş , kazı yetenekleri gelişmiş olan canlılardır. Yapay tüneller şeklinde mağaralar açıp, istemneyen misafirlerini yakalayıp köle ettikleri bilinir. Bu canlıların bio hisleri çok gelişmiştir.
Cetians - Tau Cetians ( Setyalılar ) :
Akdeniz ve Güney amerikalı insanlara benzeyen, bronz tenli insanlardır. Yer yüzünde yaşayan kafkaslara benzerler yanlız hafif farklılıklar gösterirler.1) Hafifçe sivri kulakları vardır.2) Boyutlarına göre ağır ve yapılıdırlar.3) Hafif geniş burunlulardır.5) Yaklaşık 1.7 metre boyundalardır.6) Genellikle askeri saç şekilleri vardır ; 3 numara asker traşı gibi.
Pleiadeyanlılarla iş birliği içindedirler, Veganlarla, Ummitlerle federa anlaşmaları vardır . Pleiadeyanlılarla olan ilişkileri Griler tarafından sürekli sabote edilmektedir.
Chameleon ( Bukalemunlar ):
İnsanlara benzemeleri için genetik olarak yetiştirilen sürüngen canlılardır. İnsanlara daha az benzeyen sürüngenimsiler , teknosis, moleküler sekil değiştirme ve laser hologramlar ile dışardan insan gibi gözükebilirler. Aşağıda belirteceğim yerlerde yer altı birleşik operasyon merkezleri vardır:1) Dulce, New Mexico2) Doughway, Utah3) Groom Lake, Nevada4) Deep Springs, California5) Fort Lewis, Washington6) ve bir çok bilinmeyen yerler..
Bir çok hükümetin içine sızma raporları vardır. Bu sızıcılar dışardan insan olarak gözüküler, fakat bazen barı sürüngen organları göze çarpabilir. Genellikle pörtlek, çıkıntılı pullu gözleri, tüysüz derileri vardır. Bazen bukalemunsular yılanımsı gözlerini saklamak için lens takarlar. Çoğu kişi bukalemunsuların genetik olarak savaşçı bi ırk olarak yaratıldığını , sessizce insanlığı ele geçirmek için öne sürülmüş elit bir grup asker olduklarını öne sürer.
Dals ( Daller ):
Daller yakışıklı nordik görünüşlü, kuzey avrupalı kafkaslara benzerler. Bunlar bizim atmosferimizi özel ekipmansız soluyabilirler.Çoğu uzaylıların bizim gibi vucütlara sahip olduklarını unutmamalıyız .
Dwarfs ( Cüceler ):
Dünyanın çeşitli yerlerindeki mağaralarda görülmüş küçük insanlar , Kaliforniya , kuzey-batı Arizonada/kuzey-doğu New Mexicoda özellikle görülmüşlerdir. Bazılarının UFOlarla bağlantıları vardır, görünen çoğu cücelerin aslında sauriyalı grilerin oldukları öğrenişlmiştir.Devler gibi bu cücelerin boylarının kısalığı genetik bozukluktan oluşmuştur . Cücelerde bu bozukluk yüzünden dışlanıp mağaralarda yaşamışlardır. Boyları 0.5-1.5 metre arasında değişir. Bazılarının uzay yolculuğu kapasitesi olduğu söylenmektedir.
Eva-Borgs :
İnsanımsı varlıklar tarafından kontrol edilen sibernetik yaşam formları. Yada kaçırılıp deneyler sonucunda bu hale getirilmiş insanlar, yinede ruh matrixleri bulunmaktadır.
Gizan yada Gizahn:
Gizehliler Mısır'daki yer altında saklı olan gizli teknoloji vede derin labirenleri yaptıklarına inanılan kişiler. Bazen araştırmacılar tarafından görünülüyorlar vede antik Mısırlılar gibi giyiniyolar. Bi araştırmaya göre Mısırda derinliklerinde büyük bi madende Amerikan gizli servisiyle iş birlikçi kişilerin yaşadığı söyleniyor.Bazı kaynaklar Gazihlilerin sürüngenler tarafından kontrol edildiklerini söylüyor, aa Gizeh İmparatorluğu hakkında daha bir çok bilinmeyen gizem var..
Grails:
Saurianlı grimsi canlılar, normal grilerden biraz daha uzunlardır , incelerdir , bacakları çok kuvvetli vede kaslıdır.
Greens ( Yeşiller ):
Normal boyuttaki insanlar ancak yeşilimsi deri rengine sahiplerdir. Avrupada St. Martin's Lans adlı yerde , yer altında mağaralarda yaşarlar. http://en.wikipedia.org/wiki/Green_children_of_Woolpit
Greys ( Griler ):
Küçük çok üretken ve akıllı varlıklardır . Griler mantıksal canlılardır, hayvansal içgüdü ve hayatta kalma yetileri vardır. İnsanlara karşı duyarsızlardır, diğer sürüngenimsi canlılar gibi onlarda insan ve hayvan plazmasıyla beslenirler. Bizim bildiğimiz gibi yemek yemezler, insan ve hayvan öz sıvılarını sıvı bir protein fomülüne dönüştürüp derilerine sürerler, sonrasında bu sıvı derileri tarafından abzorbe edilir. Griler 1 ila 1 buçuk metre boylarındadır. Deri renkleri gri-beyaz, gri-kahverengi, gri-yeşil vede gri-mavi olabilir.İnsan ve hayvan proteinleri ve sıvıları dışında griler diğer sürüngenimsiler yaşam enerjisiyle, hayat sıvısıyla, ruh enerjisiylede beslenirler. Kaçırılan insanların halsiz, duygusuz, hissiz, programlanmış robotlar gibi hissetmelerinin sebebide budur. Griler çok düzenbazlardır, mantıksal düşünebildikleri için amaçlarına ulaşmak için her yolu denerler. Kompleks oyunlar, tuzaklar kurarlar. En çok dikkat edilen, gözüken uzaylı cinsleridir. Grilerin asıl amacı kendi kendilerine hizmettir.
Bizim gezegenimizi bir biyolojik deney alanı olarak kullanıyolar(insan ve hayvan incelemeleri).Çok telepatik canlılardır. Evrende sadece bizim gezegenimizi ele geçirmeye çalışmamışlardır. Zeta Retikulideki Grilerin zihinsel bariyerlerini büyütüp insanları kontrol edebilme özellikleri vardır. Ne kadar farklı şekilde gri olursa olsun hepsinin amacı bencilcedir.Rigelden gelen Griler ise Amerikan hükümetiyle iş birliği içinde olan uzaylılardır.
Bu griler bir sürü kadını hamile bırakıp sonradanda fetusleri almaktadırlar. Çoğu biyolojik materyalleri hayvan kaçırılmalarından elde etmektedirler. İnsan mutasyonları yaptıklarıda bilinmektedirler. Düşmüş gemilerinde insan-gri yada insan-hayvan karışımı mutasyonlar bulunmuştur.
BAZI MARKETLERDE VE İNTERNETTE ONLARIN BİZİM ARKADAŞIMIZ OLDUĞUNU VE BU KAÇIRILMALARI BİZİM İSTEDİĞİMİZ SÖYLENİLEKTEDİR. FAKAT BEN BURADA BUNLARA BİR AN BİLE İNANMAMANIZI SÖYLÜYORUM. BU CANLILAR ÇOK SAPIK BİR TÜRDÜR VE BİZİM DÜNYAMIZI KENDİ FANTAZİLERİNİ HAYATA SOKMAK, SAPIKÇA DENEYLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN KULLANMAKTADIRLAR. BİZ İNSANLARI HAYVANLARDAN FARKLI BİR GÖZDE GÖRMEMEKTEDİRLER !
Zeta Rekiküllüler 2 grubu bölünmüş gibi gözüküyor. Bi grup insanlara göre daha hoşgörülüdür. Diğer grup ise Dünyayı ele geçirip kolonileştirme çabasındadır. Grilerin Aleutian Adalarında üsleri vardır. Griler, Retiküliyinalara vede Beeletrax çeşidi grilere göre daha üstündürler. Bu grilerin mideleri yoktur ve besini derilerinde yada dillerinin altında absorbe ederler. Bizim dünyada çoğaldığımız gibi çoğalmayıp kendilerini klonlamaktadırlar. Ne zaman kendilerini klonlasalar genetik kopya bir öncekinden daha güçsüz hale geliyo. Buda problemlerinden birisi. Insanlara olan tutumları kendilerinden düşükl gördükleri için ezicidir. Teknolojik olarak bizden ne kadar ilerde olurlarsa olsunlar , ruhsal ve sosyal olarak bizlerden çok gerilerdelerdir.
Sürüngenimsi canlılarda en negatif, yok edici ve şeytani olan bir cinstir. Bu canlılar insan şeklinde olurlar ancak sürüngen tipi yüzleri vardır. Ayrıca pulları vardır buda derilerini su geçirmez hale getirir. ^tane parmakları vardır bir baş parmak 2 parmaktan oluşur. Ağızları daha çok yarık gibidir. Boyları 1.6 ila 2 metre arasında değişir. Uzay gezileri için kış uykusuna yatabilirler. Biyolojik olarak soğuk kanlılardır, bu nedenle vucüt ısılarına koruyabilmek için ısısı dengelenmiş ortamlara ihtiyaç duyarlar. Askeri sınıfları kendilerini yer altına gömüp uzun süre yer altında bekleyip avına saldırabilir. Bu ırkın liderleri Dracolardır. Bunların özel kanatları vardır, kanat şeklinde derilerdir. 2nci bir kanatsız olan grupları vardır. Asker sınıflarının vede bilimadamlarının kanatları yoktur.
Acil durumlarda 1 kere yemek yiip yiip haftalarca aç kalabilirler. Bu sürüngenler Dünyamızla uzun süredir uğraşmaktadırşar. Kendi gezegenlerinde görüldüğü kadarıyla yer altında yaşamaktadırlar. Bu sürüngen tipleri 1 metro uzunluğundaki işçileri yönetirler. Bu varlıklar grilerin alt türleri olarak varsayılabilir.1) Dracolar yani kanatlılar sıranın en başında gelir.2) Kanatsız Dracolar sorasında. 3) Sorasındada Griler
Bu grup Grilerle birlikte Dünyamıza en büyük tehlikeyi oluşturmaktadırlar.
KENDİMİZİ NASIL KORUYABİLİRİZ!!!
Sürüngenimsilerin ve grilerin asıl amaçları taktiksel zihin kontrol yöntemleri ile dünyamızı ele geçirmektir, bu yöntemler İlluminati ve gizli hükümetlerin dünyaya yapmaya çalıştıklarıyla aynıdır.
Bu 2 grup birbiriyle kesin bağlantılıdır. Çoğu insna istilayı silahlarla ve bombalarla gerçekleşir sanıyo. Fakat insanları zihinkontrol, hipnoz, beyin çipleriyle kontrol edebilirlerse silahlava ve bombalara gerek kalmaz. Anahtar soru şudur. Bunu durdurmak için ne ypabiliriz ? Hükümetimiz bizi sattı çünkü açgözlülükleri ve daha çok güç için ve dünya hakimiyeti için vede şimdi başlattıkları şeyleri durduramıyorlar. İlk adım insanların dünyadaki hükümetleri tekrar kontrol altına almasıdır.Hükümetlerimizi dünya dışı varlıklar ilgili bildiklerini bütün dünyaya yaydırmalıyız. Savaşın yarısını insanlar neyle karşı karşıya olduklarını bilmedikleri halde kaybederiz. Eğer insanlar neyle uğraştıklarını bilirlerse şansımız yüksek olur. Zihnimizi, ruhumuzu, aklımızı bilinçlendirmeliyiz. Kendimizi geliştirmeli vede eğitmeliyiz.
Eğer bir insan Allaha vede ustalara bağlıysa, vede kendi gücü kuvveti varsa, kendi enerjisi üzerinde egemense, korkmalarını gerektircek bi durumla karşı karşıya değildir. Dünyanın ruhsal, fiziksel olarak uyanması gerekmetdeir, ve kurban olmayı bırakmalıyız. İnsanların bilinçsizlikleri onların ele geçirilmelerine ve manipüle olmalarına yol açar.Eğer grileri etrafınızda hissederseniz , SADECE DUA EDİN, doğrulayın vede kendinizi koruduğunuzu aklınızda canlandırın. Allah'la olan bağlantınız size direk koruma sağlayacaktır. Gezegenimiz için tek gerçek umut toplu olarak ruhsal uyanışa geçmektir, ki bu uyanış başlamıştır. Bu ruhsal uyanış gizli hükümetleri vede illuminatiyi ortadan kaldırmalıdır, vede kaldırılmaya başlanıldı.
Bu yazıklarımı okuyan insanlar yeni çağın ışık, sevgi getirenleridir. Bu sadece biz yaparsak oluşur. DÜnya biz değiştirirsek değişir. Bu değişim bizim bilincimizde başlar, sonrasında bireysel ve toplumsal harekete dönüşür. Gizli hükümetler, illuminati ve negatif dünya dışı varlıklar önceden olmadıkları kadar savunulmaz haldedirler...
Gypsies ( Çingeneler ):
Çinginelerin bazı UFO gizemleriyle bağlantıları oldukları söylenir. Bazı kaynaklar Agharti v.b. yüksek teknolojili yeryüzü krallıklarıyla bağlantılı olduğunu söyler. Çingenelerle ilgili bilgilerin çok eski bi savaşa dayandığını söylenilir, bu savaşta bi UFOnun ele geçirildiğini vede çingene kamplarının derinliklerinde biyerde gizlice koruduklarını öne sürer. Bazıları çingeneleri antik hindistandan geldiklerini bile öne sürer. Philadelphia deneyinde kaynak olan , Carlos Allenda , çingene klanından gelen geçmişten ve gelecekten bilgi sahibi olan uzaylıların geçmişimizde ve geleceğimizde ne gibi rol aldıklarını ve alacaklarını söyleyen biz amcamızdır.
Hav-Musuvs ( Suviyans - Suvyiyanlılar ):
Paihute hint geleneğinde , Hav-Musuvlular Mısılı ve Grek benzeri,3 ile 5 bin yıl öncesinde gemicilikle uğraşan mağaralarda yaşayan bir ırktır, daha sonralarında Kaliforniyada Panamint dağlarının altlarındada blunmuşlardır. Çok büyük yer altı şehirlerinde yaşamıştırlar. Bu mağarlarla , denizlere bağlanan yolların zamanla yok olması neticesinde büyük uçan "gümüş kartallar" yapmışlardır, ve bu cisimler zaman geçtikçe teknolojikleşmişlerdir. Sonrasında bulgulara göre dünyalar ve yıldızlar arası yolculuklara çıkmışlar, keşifler yapıp kolonileşmişlerdir. Bu büyük tesisleri günümüzde ittifak kuvvetlerce kullanılmaktadır, devasa odalar, çeşitli çevre faktörleri içerir, hatta ittifak kuvvetlerinin kendilerini evlerinde hissetmeleri için farklı yerçekimi kuvvetleri ve atmosferik koşulları değiştirebilirler bu mağaralarda.
Hu-Brid ( Hybridler ):
Hybridler insan ve sürüngen genetik kodları taşıyan bi yandanda insan ruh matrisi bulunan canlılardır. İnsan ve sürüngenler birbirlerinden çok farklılardın, bu birleşimin doğal olması imkansızdır.Doğal olmayan genetik kodlama değiştirme ile insan ve sürüngen genlerini birleştirmek denenmiştir. Eğer bu başarılabilirse bile bu bir hybrid omaz yarı insan yarı sürüngen olur. Sürüngenlerde ruh matrisi bulunmadığı insanlarda bulunduğu için oluşucak bu canlıların sadece kollektif bilinçleri olur. Bu ortaya çıkıcak canlılar insan yada sürüngen olmalarına bağlı olarak ruh matrislerine sahip olurlar yada olmazlar.Yuvarlak iris yada yılanımsı iris, 5 parmak yad 3-4 parmak, dışardan belirgin veya belirgin olmayan gibi özelliklerle ayırt edilebilirler, tabi bi her zman geçerli değildir. Bazı ruh matrisine sahip olmayan hybridler insan ruh enerjisiyle beslenirler, bunun amacı insanın ruh martisini ele geçirmektir.
Hyadeans:
Hyades Taurus takım takımyıldızındadır, Pleiades ve Vega gibi , bu gezegen Lyran savaşların göç edenlerin bulunduğu bir bölgedir.
Iguanoinds ( İguanagmsılar ):
Iguanaoidler 1 ile 1 buçuk metre arasında boyları değişen, iguanalara benzeyen fakat insanımsı özellikler taşıyan canlılardır. Bunlar bazen kapşonlu uzun, siyah pelerin giyerken gizlenmişlerdir, bunun amacı ise sürüngenimsi özelliklerini gizlemek içindir, en belirgin özellikleri ise kuyruklarıdır. Bu ırk insanlara karşı aşırı derecede tehdit içermektedir ve insanlardan nefret etmektedirler, düşük seviyeli grilerle bize karşı olan nefretleri karşılaştırılamaz bile.Sürüngenimsilerin diğer tüm cinsleri gibi bunlarda kara büyü ile uğraşır, düşanlarının zihinlerini kontrol edebilirler. Bu ırk büyü yaparak istedikleri zaman boyut atlayabilir.
Ikels yada Satyrs:
Güney amerikada vede çoğu yerlerde yer altına yaşayan küçük kıllı insanımsılardır. Bunlar insanlık öncesi bir ırk olabilir, meleğimsi, hayvanımsı vede insanımsı özellikler gösterebilirler. Şimdilerde ise sürüngenimsilerle müttefiklerdir.Güney amerikan yerlilere göre kadınları ve çocukları kaçırdıklarıı söylenilir, ve bu canlılarla yüzyıllardır savaşıp , kayıp aile mensuplarını aradıklarını dile getrirler.
Insiders ( İçimizdekiler ):
Amerika ve dünyadaki bütün gizli devletlerin içinde yeraltunda geçici yada kalıcı olarak yaşadıkları tam olarak bilinmeyen canlılardır. Bu grupların bazıları dünyalar arası seyahat edebilmektedirler. Bu grupların alternatif 2 ve 3 senaryolarıyla bağlantılı oldukları söylenilir. http://www.theforbiddenknowledge.com/hardtruth/alternatatives123.htm
Janosian ( Janosyalılar ):
İnsan ırkının daha önceden yaşadığı bir gezegendir. Bu gezegene binlerce yıl öncesinde ulaşmışlardır, bazı insanlar halen Janosta yaşamış atalarıyla ve eski gezegenleriyle ilgili anılara shiptirler. Terranlara benzedikleri söylenilir, kıvrak ve incedirler. Bi grup mülteci Janostan donut şeklinde bir gemiyle ayrıldıklarını bunun sebebinin ise büyük miktarda asteroid ve meteor yağmurunu gezegenlerini mahveddiklerini söylerler. Bunun sebebiylede nükleer güç santrallerinin patladığını vede ölümcül radyasyon ışınların kaçmak için uzaya kaçmak zorunda kaldıkalrını belirtirler. Yer altı ve yer üstü bütün yerleşim yerleri harap olmuştur. Dünyaya geliş yörüngelerini hatırlarlar, hatta dünyanın yörüngesinde dünya hükümetleriyle bağlantıya geçmişler vede teknolojik bilgi karşılığı dünya üzerinde veya yer altında yaşamak için anlaşmaya girmişlerdir, tabi bunu isteyen dünyalılardır. Hatta bunun hakkında Alien Nation denen bir dizide çekilmiştir.Bazıları bunu Drakonyan propaganda operasyonu olduğunu bazıları ise normal bişi olduğunu söylerler.
Korendian ( Korender ):
Korender gezegeninde koloni olarak yaraşan insan ırkıdır. 1.2-1-7 boyları arasında olan görünüşleri bire bir insanlara benzer. Gabrial Green bu grupla 1950lerde ve 60larda iletişime geçmiştir. Bir başka iletişime geçen kişi ise Robert Renauddur, Robert ise Korendiyanlıların Masachusettste büyük bir yer altı tesislerine sahip olduklarını söylemektedir. Korendiyanlılar Arcturuslularla müttefiklerdir. Müdahaleci olmayan büyük bir Dünya Kuvvetlerinin olduğu gruba üyedirler.
Leviathans:
Deniz saurian yani "deniz sürüngenleri" Loch Ness ve Van Gölü canavarı gibi. Loch Ness birçok UFO ve grilerin gözlemlendiği bir bölgedir. Aliester Crowley, Satanist-İlluminist O.T.O.nun yani Ordo Templi Orientisi kurmuştur vede LOch Ness yratığıyla iletişime geçtiği söylenilir. Loch gölünün yakınlarında bir eve yerleşmiştir, daha sonralarında bu evi Jimmy Page almıştır, Led Zepplin grubundandır bu abimiz, büyücülükşle ilgili büyük bir kitap koleksiyonu vardır. Doğalarını gereği sucul olan bu canlılar, bacaklarını mutasyon ve uyum sağlamak için kaybetmişlerdir. Bu sürüngen canlılar uzun mesafe pisişik frekanslar yollayıp insanları kontrol edebilirler.
Lyrans:
Lyranlar galaktik ailemizin orijinal atalarıdır. Binlerce yıl öncesinde çok ileri teknolojik seviyelere ulaşmışlar lakin sonrasonda aralarında anlaşmazlıklar çıkmıştır. Ayrılıkçılar savaşa girmiş vede toplulukların çoğunu yok etmişlerdir. Lyralıların çoğu yıldız gemileriyle gezegeni terk edip Pleiades, Hyades ve Vega sistemtemlerinde kolonileşmieye gitmişlerdir. Pleidiaslı Lyranların bazıları Lemurlular ve Atlantisliler dönemimde dünyaya uğramışlardır. Lyrianlılar şimdilerle savaş ve benzeri tüm zıtlıkları aşmışlardır. Bu ırkı bizim galaktik kuzenlerimiz olarak görebiliriz =) Lyralı orijinal insan ırkı ( Terran insansılarıyla bezner kökenlilerdir ) Terran sisteminden binlerce yıl önce sürülüp Lyrada yaşamaya başlamışlardır. Lyran savaşları sırasında çok büyük insan göçlerinin olduğunu iletişime geçenler bizlere aktarmışlardır. Şimdi yaşadıkları bölge ise bizimkisi gibi saurian grileryile insanlar arasında yaşanan bir savaş meydanıdır.
Martians ( Marslılar ):
Marsta yaşıyan canlılar, hem insan hemde insansı olmayan tipler. Marsın 2 tane "ay"'ı sonradan yaratılmıştır, Phobos diye bilinen gök cismi orijinal Griler tarafından kontrol edilmektedir, yada klon grilerde kontrol edebilir. Phobos gibi galakside bir çok yapay , gizli , gökcismine benzeyen yerler vardır. Buralara kaçırdıkları insanları götürüp , üzerlerinde deneyler yaparlar. Yapılan araştırmalara göre ay ve marsın yüzeyinin binlerce yüzyıl öncesinde yaşanılabilir olduğu bulunmuştur. Şimdiki hallerine gelmesinin sebebinin ise büyük bir astroid yağmurunun sonucunda jüpiter ve mars arasındaki bir gezegenin yok olmasından kaynaklanmaktadır. Eski yıkıntıların bu dönemlerden kaldığı sanılmaktadır .
MIB's ( Siyah Giyen Adamlar ):
Siyah giyen adamlar yada horloklar olarak adlandırılırlar. Drakoniyanlar tarafından kontrol edilen insanlardır, çoğu MIBnin insan olmadığı daha çok sürüngenimsi vede sentetik oldukları gözlenmiştir. UFO gözlemlerinden sonra ortaya çıkarlar ve görenleri susturmaya yönelik çalışırlar ve bazen insanların hafızalarını silerler.Görgü tanıklarını korkutup onlara psişik olarak terör uygularlar. Bu yöntem sadeece MIBleri kontrol altında tutmak için deil , MIBlerinde insanları kontrol altına alabilmeleri için kullanılır. Çoğu zaman siyah arabalar içinde gruplar halinde görülürler ve dağlara doğru yol alıp ortalıklardan kaybolurlar. Hopland ve Lakeland, Kaliforniya arasındaki bölgede ortadan yok olduklarını söyleyen bir çok görgü tanıkları vardır. Aniden ortaya çıkıp yok olabilirler. Çoğu insan MIBler drakoniyanlılar tarafından köle edilmişlerdir. Bio-senteteik yaşam formları ise şeytani canlılar tarafından yer altından ve yer üstünden kontrol edilirler , MIB senaryosunun bilinmeyen kısımlarından en ilginç kısmıda budur.DDünyamızdan 9 ışık yılı uzakta olan Siriusun MIBlerin merkez işlerini yürüttüğü gezgen olarak tanımlanıştır. Doğu Amerikadaki eski Atlantis yeraltı komplekselirinin yenilenip MIBler tarafından kullanıldığı söylenir.
Moon-Eyes ( Ay Gözlüler ):
2 ila 2 buçuk metre boylarında barışçıl insanlardır. Açık-mavi derileri , büyük çekik gözleri vardır vede ışığa oldukça duyarlılardır. John Lear ve diğerleri gibi ayda görünülen insanlarla aynıları olabilirler, yanlız bu astronotlar hep susturulmuşlardır. Ay gözlüler Nordiklerle ve Sarışınlarla müttefik içindedirler.Nuh'un soyundan geldikleri salınılır, teknolojik olarak çok gelişmişlerdir. Şimdilerde ise Arkansan ve çevredi bölgelerde derin mağara sistemlerinde gelişmiş bir toplum olarak hayatlarını sürdürmektedirler.
Mothmen ( Güve Adamlar ):
Yer altında yaşayan, pterodaktiyl benzeri yarasa benzeri kanatları olan insansılardır. Bazılarının boynuzları vardır vede bilindik şeeytana çok benzediklerini söyler karşılaşanlar. Çok akıllı vede kötü niyetlilerdir. Bu yaratıklar güve adam dendikleri için zararsız gibi anlaşılabilir.Bu yaratıklara ayrıca Ciakars, Pteroids, Birdman yada Winged Draco(kanatlı ejderha) da denilir. Bu canlılar Mountauk Point, Long Island, Point Pleasanst, West Virginia ve Dulce , New Mexicoda görülmüşlerdir.
Nagas ( Nagalar ):
Sürüngenismi, kartenkele adam, homo saurus yada büyük burunlu griler olarak adlandırılırlar. Tibet ve Hindistan efsanelerine göre yer altındaki şeytani varlıklardır. Boyları 2 ila 2 buçuk metre olup , çeşitli renklerde , garip şekilli, ancak çoğunlukla yeşil ve timsah benzeri derilere sahiptirler. Binlerce yıl önceki 2 ayaklı dinozor türlerinden evrimleşip , doğal seleksiyonla , gerekli vucüt-beyin koordinasyonlarını sağlamış teknoloji geliştirebilcek hale gelişlerdir. Bazılarının kuyruklarının olduğu gözlenmiştir. Çoğu kaçırılanların anlattıklarına göre Velociraptorların insanımsılarına benzerler. Eski iskandinav ırkı olan Gobi bölgesinde yaşayanlarla antartikada yaşayan sürüngenimsiler arasında çıkan çok çok eski bir savaşın sonrasında , sürüngenimsiler yer altına sürülüp , dünyaya egemenlik kurma şanslarını kaybetmişlerdir. Sonralarında yer aldında uçak ve uzay teknolojileri geliştirmişlerdir .
Orange ( Turuncular ):
Bu canlılar Güney Nevada, Kuzey New Mexico vede Utahda çoğunlukla görülürler. Sarı derileri, kırmızı ve turuncu saçlara sahip insan ırkıdır. Bazılarının genetiği değiştirilmiş sürüngen hybridleri olduklarıda görülmüştür. İnsandan daha çok sürüngenlere benzerler, vede sürüngenimsi özellikleri vardır. İnsan benzeri üreme organları, insan benzeri ruh matrisleri vardır. Matrisleri olduğu için insanımsılardır, tabi bu olmayadabilir . Bazı turuncuların Bernard Yıldızıyla ilgili bağlantıları vardır.
Orions ( Oriyonlular ):
Bazıları bu Orion yıldızsistemindeki canlıları negatif olarak adlandırırlar. Diğer kaynaklar ise Orion nebulasını yaratıcının merkezine giden bir geçiş yoludur der. Bu yol zaman ve mekandan soyutlanır. Bazı astronotlar bu nebulada çok büyük , multi-renkli bir ışığın çıktığını ve dünyaya yol aldığını söylerler, ancak bu ışığın dünyamıza ulaşası 3000 yıllarında gerçekleşebilir. Drakonyalılar cenneti ele geçirmek isterler, bunun doğrultusunda bu geçiş kapısını ele geçirmeye çalışmmış olabilirler ve bu ışığı durdurmaya çalışabilirler, kim bilir..Bu durum Orion takımyıldızlarındaki Drakonyan topluluklarının nedenini açıklayabilir, ayrıca birçok insan gruplarıda bu geçiş kapısıyla ilgilenmektedirler. Burada uğursuz altılı adında büyük bir gri imparatorluğu vardır vede bunlar bizim güneş sistemimizin düşanlarıdır. Bir sürü gezegenimsi cismin yörünge değiştirip, Orion nebulasına ve Orion-Drakonyan İmparatorluğuna doğru yol aldığı gözlenmiştir. Orionlular çok ileri teknolojiye sahip olup, ruhsal savaşta olan, benliklerini kabullenmeyen sayılı canlılar arasındadırlar, yaratılışı inkar ederler. Orion çatışmasında 2 grup vardır, negatif taraf kendi kendilerinin efendileri olmak isterler. Kendilerine efendilik yapınca herkese yararda buluncaklarını sanarlar. Bu diğerlerinin üstünde dominantlık kurmak olarak adlandırılabilir.Pozitif taraf ise diğerlerine yardım etmeye çalışırlar, bu sizlerede tanıdık geldimi ??
Bu savaş Atlantislilerde Belialin oğulların arasında ve birincinin kanunu arasında gerçekleşmiş savaşla aynıdır. Bu savaş günümüzde bizim dünyamızda olan savaşlada aynıdır. Kendi egonuzamı hizmet ediyosunuz yoksa Allaha mı hizmet edip inanıyorsunuz ? Orion çarpışmaları binlerce yıldır devam etmektedir ve çok yıkıcı , yok edici savaşlardır. Bu savaşlar sonucunda varlıklar gruplara ayrılmıştır:1) Ele geçirmeye çalışanlar2) Kurbanlar3) Direnenler4) Ele geçirmeye çalışanlar Orion imparatorluğudur.5) Kara Birlik'i ise direnenler oluşturmuştur.
Bu tanıdık geldimi acabaa ?
Star Wars ( Yıldız Savaşları ) filmi Orion savaşını konu almaktadır. İmparatorluk , fiziksel , ruhsal , duygusal , teknolojiksel ve daha bir çok karmaşık yollarla ve pisişik güçlerle kontrolu ele geçirmek ister . Orionda büyük , yüce ruhsal bir varlık ortaya çıkıp , Orion halkını uyandırıp onları Aşk, Sevgi ve Bağışlama kanunlarını hakkında bilgilendirmiştir. Bu olay toplu uyanışın başlangıcı olmuştur. Bilgilendirilmiş ve farkında olan topluluklarla , karanlık topluluklar arasında çarpışma halen devam etmektedir. Orion sistemini ele geçirmeye çalışan canlılardan biriside sürüngen ırkıdır.Dünyamızı ziyaret eden Pozitif Orionlular gelişmiş zihinsel kuvvetleriyle dünyamızın gelişmesine ve ilerlemesinde katkıda bulunuyolar. Bu Orionlular sarı renkte titreşit, rezone oluyorlar. Bu enerji ışını insanların sezgisel bilinçlerini geliştirmekte işe yarıyor. Ashtar Komutası cennetin polisi görevindedir , Orion sisteminde altı gezegen vardır bide Deros adında derin uzaydan gelme bir grup . Bu deroslular zincir altındadır, o yuzden insanların Orion Nebulasıyla uğraşmamaşarı yanlışlıkla o derosluları serbest bırakmasından korkulur.
Phoenicians ( Zümrüdüankalılar ):
Phoenix İmparatorluğu yer altı imparatorluğudur, iç kaynakların verdiği bilgilere göre Dulce yer altı sistemleriyle bağlantıları olabilirler. Buralarda insanmı sürüngenimsimi canlıların yaşadığı bilinmez, her ikisininde yaşadığı tahmin edilir. Mısır'ın altındaki Gizeh imparatorluğuylada alakaları olabilir , KOMOGAL-II imparatorluğu gibi ASHTARlılarla yada Drakonyanlılarla iş birliği de yapabilio olabilirler, bilinmiyor..
Pleideans ( Pleideyalılar ):
Sarışın , bazende esmer Nordk insanlardır, Pleideyan 'Taygeta' ve diğer sistemlerde yaşarlar. Lyra takımyılıdızından savaşlardan dolayı kaçmışlardır, kendi gezegenleri sürüngensilerin saldırısına uğramıştır. Asıl Pleiadeyan gezegeni Erra'dır ve Lyran mületicler sayesinde Terralaşmıştır.(Kyra Dünyaya 30 ışık yılı yakındadır. Pleiadeyanlılar ilk hiper uzay yolculuğunu gerçekleştirmiş insansılardır (Aerikan hükümeti hiperuzay hızlarına çıkmayı Philadelphia Deneylerinden yani 1940'lardan veri biliyor).Pleideyalıların bizim teknolojimizin 3000 yıl ilerisindedir. Buda Lyradaki insanların nası uzak mesafereli yol alıp, galaksinin bu bölümünden 430 ışık yılı mesafe uzaklıktaki Pleiadese gittiklerini anlatabilir. Pleiadeyanlılar kendilerini Andromeda takımyıldızı içinde Andromedan Kongresi üyesi olarak görürler.
Procyonians ( Prokyoniyanlılar ):
En pozitif dünyadışı gruplardan birisidir, Prokyon sisteminin etrafındadırlar. Prokyon Dünyadan 11.4 ışık yılı uzaklıkta, Cinas Minoriste Siriustan önce yükselen sarımsı,beyaz bir yıldızdır. Swedes olarak adlandırılmışlardır. Bunun nedeni ise doğal olarak sarışınlardır. Dünyalı insanlara karşı çok pozitif ruhsal tutumları vardır.Amerikan hükümeti prkoryanlılarla müzarekerelere girmek istememiştir çünkü prokoryanlılar abd hükümetine silah vermeyi reddetmiştir. İnsanın aklına neden abdyle deilde benmle gelip konuşmuyolar düşüncesi gelio.. Prokoryanlılar bizlerin evrim sürecinde genlerimle oynamışlardır. Bunun nedeni griler gibi bencillikten ve sapıkça deneyler için deil, başkalarına hizmet amaçlı asil bir dünya görüşüne sahip olmalarından kaynaklanmaktadır.Grilerin ve sürüngensilerin şeytani aktivitelerinden bizleri korumaktadırlarç. Zamanda yolculuk edebilip , gerçekliğin boyutluğu arasında dolaşabilirler. Bunun için mekanik cihazlar kullanırlar falan mekanik cihazlara gerek duymazlar daha çok konfor için falan sanırım. Prokyon kelimesi ingilizceye "zamanda yolculuk yapanlar"dan gelir. Prokyonlalılar "1'in Kuralları"'na hizmet ederler. Bizlere yardım eder, özgür irademize karışmazlar.
RA-ANSlar:
Dünyamıza yaklaşık 110.000 yıl önce inmişlerdir. Dünyalıları zihinsel ve ruhsal olarak eğitmek amaçlı gelmişlerdir. Coğrafi olarak temel amaçları Mısır ve Mayan topluluklarında gerçekleşmiştir. Ralar kendilerinden 6ncı yoğunlukta, sosyal hafızasal kompleksler olarak bahsederler. Fiziksel büyelere gerek duymazlar. Işıksal varlıklardır, istedikleri zaman kendilerine vucüt materyalize edebilirler. Mısıra çan şeklinde bir UFo ile gelmişlerdir. "1ncinin Kanunu"'nun mesajcıları olarak kendilerini tanıtmışlardır.RAlar artık dünyamızın zamanında işlev görmezler, bizleri aşmılar vede farklı bir zaman boyutundadırlar. RAlar bizlere tekniksek eğitim, kristaller yardımıyla ruhsal/bedensen/zihinsel iyileştirme yöntemlerini öğretmişlerdir. Gizedeki büyük piramitin yapımındada bizlere yardımcı olmuşlardır. İsraildeki kutsal topraklardada bazı işlerle uğraşmışlardır. İlk iletişime geçtikleri firavun Akhenatondur, 18nci soydandır. Firavun "1ncinin Kanunu"'larını kabullenmiştir ancak rahipleri bu öğretiler sözde bir şekilde vermiştir.Yardım ettikleri piramitler ruhal kabul ediliş için kullanılmıştır, günümüzde bu piramitlere akoru bozulmuş biz piyano gözüyle bakılmaktadır. Venüs gezegeniyle RAlıların bir bağlantısı olduğu söylenir ancak şimdi yoktur. Dünyada fiziksel görünümlerinde altınımsı bir parlaklır vardır bunun sebebide yüksek frekanslarından kaynaklanır. Mısırda çok fazla kalmamışlardır çünkü öğretilerinin değiştirilip, bozulduğunu görmüşlerdir. Güney Amerikada biraz daha uzun süre kalmışlardır vede orda daha çok başarıya ulaşmışlardır.
RE-Brid:
Ruh matrisi bulunmayan hybridlerdir. Bazılarının insan benzeri genetik kodlaramalara sahip oldukları fakat ruhlarının olmadığı gözlenmiştir. Bazı türleri ise birden çok sürüngenlerin karışımından oluşur. Sürüngenimsiler insanlardan daha kolay fiziksel adapte ve mutasyona uğrayabilir bunu unutmamak gerekir. Bunun sonucu sürüngenimsiler arasındaki farklılıklar insanlar arasındaki farklılıklardan çok çok daha fazladır. Bu çeşit mutasyonlar milyonlarca yıl içinde oluşmak zorunda değildir, çok uzun yıllarda yada bir yüzyıl içinde bile ortaya çıkabilir, mutasyon , genetik manüpilsyon, kontrollü doğal seleksiyon, teknolojik moleküler şeklil değişitirici gibi dış etkenler bu işlemi hızlandırır.
Reticulan ( Retikülyanlılar ):
Sürüngenimsi aktivitelerinin ve kontrol edilen insan kölelerinin merkez noktası. Bu bölge Gri-tipli Sauriyanlıların büyük miktarlarda bulunduğunu, Betty ve Barney hill ve birçok kaçırılanların anlattıklarından biliyoruz. Bu tekli ve çift yıldız sistemi, Alpha Drakonis(Thuban)lilerin Gri aktiviteleri gibi Sürüngenimsilerin merkezi olarak gözüküyor ve Orionda iki sürüngen cinsininde birleşik olarak çalıştıkları yerdir.Çiple kontrol edilme senaryolarının çoğu Retikülüli Gri Sürüngenimsilerden türemektedir.
Sasquatch:
Büyük, kıllı insanlar, çoğunlukla troglodiklerdir yada mağaralarda yaşarlar, dağlık ve ormanlık alanlarda, kök, meyve, ot ve fındık toplamak için dolaşırlar. Gelişmiş hissetme kabiliyetleri insanlardan uzak durmasını sağlar. Hayvandan çok insanlardır, bazı rapolarda hayvanlarla karıştırılırlar bunun sonucundada bu canlılar yar altında yaşamaya mahkum edilmişlerdir. Çoğunlukla maymunsu vücutlarında insanımsı yüzleri olduğu söylenilir. Vejeteryanlardır, hybrid yada hubrid olabilirler, çok eski insanlarla yeni insanların karışımı olabilirler. Şimdiki zamanlarda böle bi hybridin yada hubridin oluşması olasılık dışıdır çünkü eski insanlarla yeni insanların genleri arasında çok büyük farklılıklar vardır.Çoğu Sasquatchlar insan ruh matrisi taşırlar. 1.5 ila 3 metre arasında değişen boyları vardır, daha küçükleride olabilir. "Kıllı insanımsılar" büyük ve küçük "cüce benzeri" tipleri olarak 2ye ayrılınabilir. Çoğu zaman UFO ve yeraltı anomalikleri ortaya çıktığı zaman gözlenmişlerdir. Sasquatchlar insanlara kendilerini korumak için saldırırlar, bazen büyük taşlar fırlatıp insanları kaçırırlar, etçil olmadıkları için insanlara saldırmalarının bir nedeni yoktur. Birde çok eski kıllı insanlara benzeyen, robot benzeri vede amfibik hareketler gösteren tipleride vardır. İnsandan çok hayvansı türleridde vardır, humaniod-sasquatch, insanolmayan-insan karışımı genetik çarplazlamayla yada genetik manipülasyonla ortaya çıkmışlardır, burdan ortaya çıkan yavru ya daha çok hayvansıdır yada daha çok insansıdır, bu tabiki bir düşüncedir. Diğer bir tarz kıllı hümanoidlerin nedeni genetik manüpilasyondur, ve bu genetik değişikliğe uğramış canlılar New Mexicodaki ve Güney Karolaynadaki yer altı üstlerde görülmüşlerdir. Sasquatchlar psişik elektromagnatik bir kalkan yaratıp istedikleri zaman görünmez olabilirler, vede 5nci boyuttakilerle konuşabildikleri rivayet edilir.
Serpents:
Çeşitli yeraltı sistemlerinde görülmüş devasa yılanlardır. Bu canlılar Drakonyalılar tarafından yer altındaki mağara, tünel, şehir girişlerini korumak için bodyguard olarak kullanırlar. İnsanları ve herhangi bir objeyi dişleriyle vede vucütlarıyla kolayca ezebilir, parçalayabilirler.
Sirians ( Siriyanlılar ):
Sirius , toplu Ashtar ve Astarte ırklarının bulunduğu bir merkezdir, burda her türden insanlar, sasquatchlar, sürüngenisiler, griler, böceksiler, sürüngen-böcek hybridler, ve sibernetik MIB canlılar burda hep beraber iş birliği yapmışlardır. Sirianlılar geçmişte Orion imparatorluğuyla yada "Uğursuz Altı" sürüngenimsi yıldız sistemleriyle Orion açıklığında savaşmışlardır. Antik ihtilaf, "landlords" yada arazi efendileri 21 yıldız sistemini içeren uzay parçalarını kimlerin hükümsürcekleriyle ilgilidir, bu sistemler en stratejik yıldız sistemler, güneş sistemimiz vede özellikle gezegenimiz Dünya,Terra yada Shan'dır--bu yerler kosmik vahalardır çünkü su, mineral, bitkiler, hayvanlar vede gerekli genetik kaynaklar diğer dünyalara göre çok çok fazladır.Sirian ve Orion sürüngenlerinin ihtilafları çok eskilere, Orionun Drakonyan imparatorluğu istilasıyla başlar, sonuç olarak "Nordik" insanımsıları Prokyon, Sol ve Sirius ve çeşitli yerlere kaçmak zorunda kalmışlardır. Yakın zmanlarda Ashtar topluluklarının arasında bir ayrılma olmuştur bunun nedeni toplumun içine sizan Uğursuz Altı vede Drakonyan imparatorluğu ajanları yüzündendir. Bir çok insanımsı federasyon safhasında yer almışlardır-Furnace Creek, Kaliforniyanın altında büyük bir Dünya üsleri var federasyonun. Çoğu sürüngenimsi ise Orion-Drakonyan imparatarolukların yanında cephe lıap Dulce,New Mexicodaki üstlerde toplanmışlardır.Elektronik kolleftic zihin insansıları ve sürüngenimsi ajanları ana bir merkezi fizyonik implantlarla bağlamışlardır. Ajanlar arası iş birliğini her 2 tarafta bu şekilde sağlamaktadır. Bu merkezler Paradox, Nevada; Dougway, Utah ve Denver, Colorado uluslararası havaalanı altındadır vede halen aktif durumdadır. Sirius-Bdeki bu savaş Güneş sistemimize gün geçtikçe yaklaşmaktadır, vede bizim sistemimiz için savaşan 2 yada 3 ayrı grup vardır. "Birçok mısır hanedanlığı esnasında Siriandan Mısır tanrısı kılığında bir ziyaret çok yaygındı. Sirius , Lyran yıldız gruplarından ilk kolonilejen alanlardan birisidir vede bu yüzden metafizik anlamda daha gelişmiştir."
Djwhal Khul der ki; Sirius yükselmiş efendilerin seyahat edebilcekleri en gelişmiş eğitim merkezlerinden birisidir.Siriusa giden yol yüksek evrimin 7 kısmından bi tanesidir ve her ruh "6ncı kabul ediliş"le yükselmelerini gerçekleştirmelidir. Sirius yıldızı, köpek yıldızı olarakta bilinir vede Canis Major takımyıldızında yer alır. Dünyadan 8.7 ışık yılı ızaklıktadır. Sirius geceleri gökyüzünde izlenebilen en parlak yıldızlardan bir tanesidir. Siriusu düşünürken, onların fiziksel ve fiziksel olmayan gruplar olduğunu düşünmeliyiz. 3 boyutlu sirianlar Mısır ve Maya uygarlıklarını önceden ziyaret etmişlerdir. Sirianlar Mısırlılara gelişmiş astronomik ve sağlıksal bilgiler vermişlerdir.
Mayaların ve Inkalılarında Syrianlılarla kuvvetli ilişkileri varmış. Sirianlar, Mayalılar aniden yok olduktan sonra geriye gelecek uygarlıklar onları keşfedebilsin diye zaman kapsülleri bırakmışlardır, bunlardan bir taneside Kristal Kafatasıdır.Şimdilerde ise Sirianlar bizlerle direk müdahaleden kaçınıp çalışıyorlar. Atlantislilerin felaket dönemlerinde bizlere yardım etmişlerdir. O sıradada bizleri genetik olarak karıştırdılar. Dünyayayla ilgili şimdiki görüşleri şu anlık aktif bir partnerliği göstermiyor, ne zaman ki insanlar gelişir, sömürücülüğü, yargıcılığı ve manipülatifleri aşarlar o zaman bizlerle partner olabilirler. Siriusta yaşayanlar nadiran kalıcılardır. Sirius kendi gezegen sistemlerini ustalaştırmı varlıkların buluşma noktasıdır, ve Siriusta gelecek görevleri ve misyonları için hazırlanırlar. Siriusu ruhlarını geliştirmek isteyen insanlar için önemli bir geçiş yolu olarak konuşurlar. Siriustan Dünyamıza gelen canlılar pratik uygulamalarda, gelişmiş teoritik uygulamalarda çok iyilerder , Siriuslulara bu bilgilerde çok geşilmiş dünya dışı varlıklardan gelmiştir. Siriuslular Dünyamızda temel atmak için buluyolar ve bu gelişmiş fikirleri ve teknolojilere uygun bir gezegen hale getirmeyi planlıyolar. Sirius Mısırdaki büyük piramitlerin ve tapınakların yapımında yardımcı oldu vede Dünyanın derinliklerinde bir çok tünellerin ve geçiş yollarının yapımında da bizlere yardımcı oldu. Gezegenimizin Altın Çağının kuruluşundada bizlerle beraber olucaklar.
Solarians ( Solarlılar ):
Solar sisteminde yaşayan antik yer üstü ve yer altı topluluklarla bağlantıları olan, gezgenler arası çok öncelerde seyahat kabiliyeti bulunan, güneş sisteminde çeşitli gezegenlerde yer altında koloniler ve üsler kuran, Jovianın aylarında ve Satürn'ün aylarında , yer üstünde veya altında iddalara göre Federal güneş sistemi gezegenleri için mahkemeler kuran bir İnsan ırkıdır.
Synthetics ( Sentetikler ):
Birçok türde ve şekilde olabilirler. Sürüngenimsiler ve insanlar yapay zeka cihazlarını veya organizmaları kullanırlar. Drakonyalılar ve bazı kontrol altında insanlar kendi faliyetlerinin uzantısı olarak bio-sentetik veya mekanik canlılar üretmişlerdir. Bu sürüngenimsilerin yarattığı bio-sentetik sibernetik canlılar, sibernetik organlarla ve insanlardan ve hayvanlardan alınan biyolojik organlarla yaşayan canlılar doğrudur.Sentetiklerin bir sürü çeşidi vardır, bazıları bizlere çok benzerler, ve çoğu gibi sızıcı, ajan olarak kullanılırlar. Diğerleri ise Grilere benzerler, kendi görünüşlerine benzemeleri için yaratılmışlardır, sürüngenimsi değillerdir onun yerine içi sünger benzeri bir kalıpla dolu canlılardır. En korkuncu ise bi sentetikler bio-genetik formlar oldukları için gökten düşmüşler, kötü ruhlar, ve ele geçiriciler tarafından fiziksel düzlemde kullanılabilirler.
Telosian ( Teloslular ):
Batılı eyaletlerin altında ve Kaliforniyadaki Shasta dağının etrafında yaşayan uzun, sarışın canlılar. Bzen yanlışlıkla lemurlularla karıştırılırlar, çünkü o topraklarda eskiden yaşayanların adı lemurlulardı, teloslular onların eski yer altı sistemlerini onarıp sonrada yaşamaya başlamışlardır. Plediyanlılarla ve diğer gruplarla iletişimlerini antik atasalarıyla kaybetmişlerdir, Teloslular dünya yerlisidir, ve yıdızllar arası seyahat kabiliyeti olan uzay gemileri vardır. Ayrıca Agharti ağı denen ve "Gümüş Filo" adlı yer altı kollarıda vardır. Telos ismi yunanca amaç demektir, ancak bazı teloslular antik bağlarının Mayalılardan geldiğini söylerler. Teloslular Grek-Maya atalarına sahip olabilirler. Bazı antik Vedik yazıtları Greklerle Doğu Hintlilerin -bazıları Mayaları Doğurduklarına inanırlar- Vimanas denen uçakları geliştirip , ürettiklerini söylerler. Teloslular , Melchizedek ruhsal tarikatına üyedirler ve Asktarlarla kollektif-zihin bağlılıkları vardır ve Arkturuslularla, Siriuslularla ve Satürnlülerle ve çok boyutlu canlılarla anlaşmaları vardır .
Teros:
Kuzey Amerikada çok eski yeraltı mağara sistemlerini yeniden inşaa eden ve orda yaşayan bçeşitli insan grupları. Bunların çoğu eski amerikan lonositlerinden gelmiş olabilir, diğerleri ise daha eski uygarlıklardan, kızılderililerden hatta binlerce, binlerce yıl eskiden yaşamış insanlardan olabilirler. Teroluların düşmanları Derolardır, derolar troller gibi bir çok efsanenin baş karakterleridir ve çok korkunş yaratıklardır, Drakonyanlılar ve sürüngenimsiler tarafından kontrol edilirler.
Ulterrans yada Ultraterrestrials ( Ultra Dünya Dışı-Paralal,Alternatif Evren canlıları ):
Ulterrans paralel veya alternatif evrenlere geçerken karşılaşılan insanlardır fakat tek gerçeklik içinde hareket ederler . Biizimkinden farklı birden fazla fiziksel gerçekliğin olması düşük bir olasılıktır fakat teorik bir gerçekliğe göre , uzayın sonunda yada elektromanyetik bariyrin ters tarafında bizim dünyamızla eş bir dünya olabilir. Bu alternatif dünyada yaşayan insansılar ve yeni saurianlar gerçekse orjinal olarak bizim dünyamızdan gelmişlerdir, bi çeşit vortex veya yüksek teknoloji sayesinde. 4 tane kesişen evren olduğu söyleniliyor, bu 4 evrende multievreni oluşturuyor.Birincisi madde evreni, diğeri ise antimadde evreni. Diğer ikisinin doğası bilinmiyor ( belki madde ve antimadde evrenlerinin ileri ve geri vakit zamanlarıdır kim bilir? ) . Bu evrenlerin her birinde 11 boyut yoğunluğundadır, ve ek olarak 12nci yoğunluk vardır bunlarda kara deliklerden oluşan süper-enerjilerdir. Bu çok multi-boyutlu gerçeklik birçok hayvan, obje, insan hatta UFOların dünyamıza düşüp, gitmeleri gibi fenomenleri açıklayabilir. Bizim dünyamızın diğer evrenlere ve boyutlara görünmez olma gibi bir olasılığıda vardır belki yada gerçekliğimizin ters polarlığı gibi, vs.vs.Örneğin , bir uçak pilotu Marmuda Üçgeninde EM-votexine takılıp kimsesiz bir ada görmüştür, fakat o ada da kendi yaşadığı dünyada yaşayanlar vardır. Bu vaka ayrıca evlerin, cafelerin, otellerin ve diğer benzeri yerlerin önünde, ıssız yollarda duran ve gezinen insanları açıklayabilir. Geldikleri yere dönmeye çalışırlar fakat öle bi yer yoktur. Boyutlar birbirine karışabildiği gibi, aynı elektromagnetik supersprektrumun parçası olduğuuz için, obje, insan ve hayvanların geçici olarak diğer dünyadan bizim dünyamıza yerdeğiştirebilir. Bu örnek bişeyin farklı boyutlarda illaki olması gerektiğini söylemiyor, istekli veya isteksiz olarak insanlar, hayvanlar, veya diğer canlılar oraya taşınmışlardır.Bu olay ayrıca Joseph Vorin olayınıda açıklayabilir, 1850 yılında Almanya,Fraknfurt-am-Oder de Joseph Vorin birden bire ortaya çıkmıştır. Bozuk ve antik para-Cermen lehçesi kullanıyordu vede otoriteler zorlukla ne söylediklerini anlayabiliyorlardı, Joseph Laxaria ülkesinde Sakria'dan geldiğini söylemekteydi ( bizim dünyamızda böyle bi yer yok ) . Ortaya çıktığında dengesini zor koruyor ve sersemleşmiş bir haldeydi, sanki başka bir dünyadan düşmüş gibi..
alıntıdır, Facebook-Can Ünver
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder