28 Nisan 2017 Cuma

Hayal Gücü, Titreşim ve Yaratım

 

Melek Rehberler: Hayal gücünüzü ruhunuzun niyet etmiş olduğu şekilde mi kullanıyorsunuz?

Bugün dikkatimizi devasa bir konuya odaklamak istiyoruz: Hayal gücünüz. Hepiniz buraya bu muazzam ihtişamlı araçla donanmış halde geldiniz ama pek çoklarınızın bunu yanlış kullandığınızı seyrediyoruz. Bu zamanı hayal gücünüzün (imgelemenin) gerçek amacını ve onu ruhunuzun niyet etmiş olduğu halde kullanmak üzere neler yapabileceğinizi konuşmak istiyoruz.

Bizim bakış açımızdan, her şey sadece kendine has frekansında titreşen enerjidir. Beş fiziksel duyunuz titreşimi görüntü, ses, tat, dokunuş ve kokuya çevirebilmektedirler. Ancak, gerçekliğinizin “gerçekliğine” karar vermek için fiziksel duyularınızı kullanmaya o kadar çok alıştınız ki, sürekli olarak titreşimsel gerçekliğinizi fiziksel gerçekliğinize çevirdiğinizi bilinçli olarak idrak edemiyorsunuz. Fakat işin aldandığınız noktası şudur; sadece titreşimsel olarak uyumlu olduklarınıza erişiminiz vardır. Bay bir deyişle, pencereden baktığınızda gördükleriniz, havadaki kokular ve bunun gibi her şey o anda yaymakta olduğunuz titreşime tam uyumludur. Hatırlayın, eş-titreşimde olmadığınız şeyleri deneyimleyemezsiniz.

Elinizde siz seçtiğiniz takdirde, sizi herhangi bir zamanda herhangi bir yere taşıyacak en güçlü araç bulunmaktadır. Bu aracı düşünebileceğiniz en muhteşem gerçekliği gözlerinizde canlandırmak için de kullanabilirsiniz, ya da kendinize endişe, kaygı ya da gelecekle ilgili en büyük korkularla işkence etmek için de. Bu araç elbette sizin hayal gücünüzdür. Bizler, hayal güzünüzde tuttuğunuz düşünce ve resimleri, sizin içinde bulunduğunuz gerçeklikten farklı algılamıyoruz, siz ise onların daha “gerçek” olduğundan eminsiniz çünkü somutlar. Bizim bakış açımızda, her şey titreşimsel gerçeklik. Buna rağmen anlıyoruz, şimdilik izler hayallerinizin sadece titreşimsel değil, fiziksel de olmasını istiyorsunuz.

Peki, size şunu söyleyelim, bunları somut yapacak tek şey fiziksel gerçekliğinizin titreşimini onlara eşleştirmektir ki bunu mükemmel şekilde yapıp fiziksel gerçekliğinize çekiyorsunuz. Sahip olduğunuz her şey, deneyimlediğiniz her durum bir zamanlar düşünceydi, yani dönüştürülmemiş titreşimdi. Bizler sıklıkla karmaşık görünen konularda basit benzetmeler kullanıyoruz, böylece daha kolay anlaşılmalarını umuyoruz. Örneğin televizyonunuza bakalım. Belli bir kanalı seyretmek için onu açmanız gerektiğini biliyorsunuz. Aynı zamanda, anlıyorsunuz ki varolan tek kanal sizin seyrettiğiniz kanal değildir. Aksine, tüm zamanlarda yayın yapan pek çok farklı kanal bulunuyor ve yeni bir “program” seyretmek için tek yapmanız gereken kanalı değiştirmektir. İşte titreşiminizle olan şey de budur. Yarattığınız deneyimler kendinizi ayarladığınız titreşimin doğrudan sonucudur. Biz buna hayatınızın “kanalı” demek istiyoruz.

Hayal gücünüz, erişiminiz olan diğer potansiyel kanallarda neler olduğuna dair bir ön gösterimdir. Garanti edebiliriz, ne kadar büyük görünürse görünsün, hayal gücünüzle gördüğünüz her şeyi fiziksel olarak deneyimleme yeteneğiniz vardır, çünkü eğer öyle olmasaydı, kendinizi o gerçekliğe ayarlayamasaydınız, öncelikle o düşünceyi yaratamazdınız.

Hayal gücünün varoluş sebebi, onun en yaratıcı, en ihtişamlı şekillerde kullanılmasıdır; fiziksel gerçekliğinize çekilmeden önce, rüyalarınızın hayatını yaratmanıza yardımcı olmak, en çok arzuladıklarınızı deneyimleyebilmeniz için vardır. Burada istediğiniz kadar oynayabilirsiniz, sizden başka kimse sizi buradan çekip alamaz. Hayal gücünüzle rüyalarınızı genişletmeye devam edebilirsiniz, sonunda bu deneyimle o kadar tanıdık hale gelirsiniz ki onu gerçekliğinize çekecek titreşime eş hale gelirsiniz. Hatırlayın, Evren sürekli titreşimsel olarak ona gönderdiklerinizi size yansıtmaktadır. Evren, hayalinizdekilere mi, fiziksel gerçekliğinizdekilere mi odaklandığınızı deşifre edemez. Tek önemli olan şey odaklanmanızın sizi nasıl hissettirdiğidir. O odaklanma temelde nasıl deneyimleri kendinize çekeceğinizi belirler, çünkü onlar andaki titreşiminize uyumlu olmalıdır.

Böylece görüyorsunuz, hayal gücünüzü en büyük hayallerinize yükselmek için de, en büyük korkularınıza düşmeniz için de kullanabilirsiniz. Fakat burada kesin olan tek şey vardır, odaklandığınız şey genişleyecektir. Biz de bu yüzden bilgece seçmenizi öneririz. Rüyalarınızın yükselerek büyümesine izin verin, hayal gücünüzde elinizden geldiğince oynayın, denemeler yapın ve çok geçmeden bir zamanlar sadece zihninizde tuttuğunuzu düşündüğünüz rüyalar yeni fiziksel gerçekliğiniz haline gelecektir.

Umarız bir şekilde size hizmet edebilmişizdir.

Sevgi ve Işıkta, bizler sizlerin Melek Rehberleriniz

Medyum kanal:  Taryn Crimi

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2017  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

13 Nisan 2017 Perşembe

Nefesin Frekansı



Sevgili Dostlarımız, Sizleri çok seviyoruz

Bir nefes alın. Nefesi içinize çekerken neşe-keyif-coşku enerjisine odaklanın. Sizi neşe-keyif-coşku içinde hissettirmiş olan ya da hissettirebileceğine inandığınız bir şeyi düşünün. Varlığınızın hafifliğini hissedin, içinizdeki neşe köpüklerini, hücrelerinizde yol alan hayranlık dansını hissedin. Bu enerjide istediğiniz kadar kalın.
Şimdi tam karşıtı için yeniden nefes alın. Sadece bir nefeste, üzüntünün, yasın enerjisini içinize çekin. Sizi üzen bir şey ya da kişi düşünün. Sizi doldururken bedeninizdeki ağırlığı, enerjinin yükünü ve yoğunluğunu hissedin. Hücrelerin yavaşlamasını hissedin… Kolay hareket edememe hissini.

Şimdi o enerjiyi bir defa daha değiştirin. Bu sefer sevgi enerjisini içinize çekin. Sadece sevdiğiniz bir şey ya da birisini düşünün ve nefes alırken o hissin içinizi doldurmasına izin verin. Enerjinizin genişlemesini hissedin, hafifliği, akışı… Daha hafif, daha mutlu hislere ulaşana kadar devam edin. Eğer isterseniz, size olan sevgimizi nefesinizle alın.

Üç boyutlu gerçeğinizde büyük bir enerjiler senfonisi bulunuyor – en alçak nefretten, en yoğun ruhani sevgiye dek. Her nefesinizde içinize almayı, kuvvetlendirmeyi ve dönüşüme sokmayı arzuladığınız enerjileri seçiyorsunuz. Nefesiniz sizi dünya gezegeninizde yaşamış ve yaşayacak olan her şeyle bağlıyor.

Çoğu zaman, içinize aldığınız ve dolaşımını sağladığınız enerjileri oldukça bilinçsizce seçiyorsunuz. Ancak, niyet etmiş şekilde nefes aldığınızda, bir benzetme yaparsak “radyo alıcınızı”, sadece en saf ve güzel frekanslara ayarlayıp onları bütün bir insanlığın hayrına dolaşıma yayıyorsunuz.

Yani, içinize nefesinizle sevgiyi çekin. Neşe-keyif-coşkuyu çekin. Sağlığı, esenliği, huzuru, şefkati çekin. Sizin için anlamlı projelerin başarısını çekin. Kutsal hayat ortağınızı çekin. Bolluk enerjisini çekin. Sadece niyet edin, kabul etmek istediğiniz enerjiyi size hissettiren şeye odaklanın ve nefes alıp verin.

İçinize hangi enerjiyi çekiyorsanız, o olmaya başlarsınız. Hücrelerinizi seçtiğiniz güzel enerjilerle dolduracaksınız. Seçtiğiniz enerjilerle ışıldayan, onları yayan bir enerji alanı oluşturmaya başlayacaksınız. Ve o enerji alanında siz bu enerjileri besleyen şeyler ve kişiler için bir mıknatıs haline geleceksiniz.

Eğer bir başkasına yardımcı olmak istiyorsanız, onu kalbinizde tutun. Onlarla ne paylaşmak istiyorsanız – huzur, sevgi -, nefesinizle içinize çekin ve nefesinizi bırakın. Yaymakta olduğunuz enerji şimdilik insan anlayışının ötesinde bulunan bir alanda onlara ulaşacaktır.

Enerjik seviyede cennettekilerle, gökyüzündekilerle bile bağlantıdasınız. Onlar sizin sevginizi hissediyorlar. Onlar da size her nefeste kendi sevgilerini gönderebilirler. Nefes enerji taşır.
Nefes alın sevgililer. Nefesinizin basit hava dolaşımıyla yeryüzüne bir lütuf ve büyük bir katkı olabilirsiniz. Sevgimizi nefesinizle alın. Kendi sevginizi nefesinizle verin. İşte şimdi İlahi olanın nefesini hiçbir engel olmadan içinizden geçirdiniz. Sevgiyi dolaşımda tuttunuz.

Sizleri çok seviyoruz. Nefesinizle bizi de içinize çekin…
Melekler

Ann Albers’a ve Meleklere çok teşekkürler. (www.VisionsofHeaven.com)
Enerjilerin çok yoğun olduğu bu dönemde salıverme, arınma ve hayatınıza yeniden yön vermek konularında dönüşümünüzü hızlandırmak, hayatınızı tam potansiyeliyle yaşamak, Yüksek (Öz) Benliğinizle daha yakın ilişki kurabilmek ve Mor Alev’le kişisel olarak çalışmak için randevu almak istiyorsanız lütfen “Yükseliş Enerjileri ile Kişisel Danışmanlık” bağlantısına gidin ya da moralev@outlook.com adresine yazın.
Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir.
Copyright © 2017 by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/

12 Nisan 2017 Çarşamba

Toplumsal şartlanmalarla oluşmuş neşe-keyif-coşku tanımınız geçersizdir

Sevgililer,

Şu anki yeryüzü kaosunun çok uzun zamandır hasretini çektiğiniz yapısal yıkımın bir parçası olduğunun farkında olsanız da, sanki yıkım onlarca yıl sürecekmiş gibi görünüyor. Zihniniz için çok, çok uzun bir zaman.

Kaostan korkmak yerine, hatırlayın hem yeni yaratım becerileriniz var, hem de geçmiş yaşamlarınızdan gelen yetenekleriniz bulunuyor, bunlara izin vererek kendiniz için farklı bir çevre yaratabilirsiniz.

Bu geçişin ön safhalarında olan milyonlarcanız için bu gerçektir, çok yakında milyarlarcanız için gerçek olacaktır.  Fakat aynı öngörüyü defalarca duydunuz, öyle oldu ki böyle duyuruların geçerliliği konusunda şüphe ediyorsunuz. Hayatınızdaki ve dünyadaki bütün olumsuzlukların değil birkaç on yıl içinde, birkaç günde bile nasıl değişebileceği hakkında bir hissiniz yok.

En fazla kendi yaşamınız ve sevdiklerinizin yaşamlarıyla ilgili olsanız da, aynı zamanda hiç karşılaşmadıklarınızın yaşamlarına da kendinizi açıyorsunuz. “Hepimiz biriz” kavramına belki de hiç beklemediğiniz şekillerde açılma aşamasındasınız.

Çünkü dünya çapında siyasi, mali, çevresel, akademik ve sağlık sorunları konusunda huzursuzlanıyorsunuz. Elbette, dünyanın başka bir tarafındaki belli bir nüfusu kurtarmak üzere zum yapacağınız noktaya gelmediniz ama içinizde bir şey başkalarının acısını öğrendiğinizde ufak bir sızı hissediyor.

Bu öngörülmüştü. Fakat büyük ihtimalle, o öngörünün ne anlama geldiğini bu yakınlara kadar anlayamamıştınız. Doğal olarak, toplumsal bir doğru-yanlış, düalite-zıtlık elementi de bulunuyor. Ancak son zamanlardaki aniden giren sancılar, ne kadar ufak olurlarsa olsunlar, çok daha az düalite, çok daha fazla “hepimiz biriz” le alakalı.

Yeni insana doğru evrimleşiyorsunuz – inandığınızdan çok daha hızla. Ve hissettiğiniz sancılar sadece başlangıç. İşte böylece, aranızda sancıları gitgide büyüyenler, bu eşitsizlik ve dengesizliklerin devam etmesine izin vermeyecekler.
Bu, herkes mali gücünü bir havuzda toplayıp birbirine yardım edecek mi demek oluyor? Belki. Ama siz öncülerin, diğerlerine neşe-keyif-coşku içinde yaşamayı öğretmeniz daha büyük bir olasılıktır.

3D’de, neşe-keyif-coşku bulmanın yolu koruyuculuk, bakıcılık yapmaktı, “Ben sana sahip olduğum zenginliğin bir kısmını vereceğim böylece hayatın daha iyi olacak.” Bu kavram da evrimleşiyor, şuna dönüşüyor, “Kendi zenginliğini nasıl yaratacağını sana öğreteceğim, sen o zenginliği nasıl tanımlarsan öyle olsun.”

İki kavram arasındaki fark, 3D kavramın yardım ettiğiniz insanların daha az bilge ve becerikli olduğuna dair güçlü bir inanç taşımasıdır.  Evrimleştiğiniz kavramda ise herkesin kendine özgü olduğu ve kendilerine has neşeli-keyifli-coşkulu yaşamı yaratmak üzere yeteneğe sahip olduklarıdır.

Zenginlerin asla mutlu olmadığını öğretmediler mi size? Bu inanç yaratıldı çünkü 3D piramidin tepesindekiler böylece kontrolü ellerinde tutacaklardı. Ama tepedekilere olan imrenme ve özenme, onları taklit etmeye çalışma ihtiyacını da getirdi. Böylece insanlığın büyük kısmının sahip olamayacağına özenip içerlemesi de kesinleştirildi.

Böylece, yaşamınızda neşe-keyif-coşku bulmak yerine, sıklıkla var olan şey, sahip olmadıklarınız ya da gerçekte yaratmayı arzulamadıklarınız hakkında imrenme ve özenmeydi. Çünkü her bir yeryüzü yaşamınız belli nitelik ve aktiviteleri deneyimleme hedefine adanmalıydı.

Bu demek değildir ki, yeryüzüne tamamen sefil olmak için gelmiştiniz, ama onun yerine yarattığınız her yaşamda neşe-keyif-coşku bulmak sizin anahtarınızdı; Sizi şimdiki hayatınıza hazırlayacak şekilde, yaşamış olduğunuz her parçada neşe-keyif-coşku bulmak hedefiyle.

Maalesef, o neşe-keyif-coşku hazırlığı en düşük düzeyde kaldı, çünkü 3D yaşamlarınızdaki neşe-keyif-coşkunun neredeyse tamamı korkularınız tarafından bir kenara itildi. İşte böylece daha önceki hayatlarınızda ihmal etmiş olduğunuz yaşamınızın çeşitli yüzlerinde neşe-keyif-coşkuyu öğreniyorsunuz, aynı zamanda bu geçişin enerji girişlerini ve 3D karmanın bitişini deneyimliyorsunuz.

Bundan dolayı, şimdiye kadar bu yaşamınızın eskilerinden daha keyifsiz olmuş olması mümkündür. Yaralı, incinmiş, yoklukta ya da fiziksel, duygusal, ruhani acıda olduğunuz için değil, geçmiş yaşamlarınızda memnuniyet bulabilmek için acıları o hayatlarınızda görmezden geldiniz için. Yaşam üstüne yaşam, acınızı kenara ittiniz, sonuçta onları incelemek bu yaşama kaldı.
Şimdi, sadece şimdi, size gerçekten neşe-keyif-coşkuyu neyin verdiğini keşfetmek üzere kendinize izin veriyorsunuz. Acınızı kapatmak üzere ürettiğiniz yapay neşe-keyif-coşku değil, gerçek varlığınızdan ışıldayan neşe-keyif-coşku.

İşte o neşe-keyif-coşkunun bir defa varlığınızda akmasına izin verdiğinizde, dünya değişimlerine göz kulak olmak ihtiyacınız, neşe-keyif-coşkunuzu sergileme arzusuna dönüşecek. Ve bazılarınız ise diğerlerine kendi neşe-keyif-coşkularını bulmayı öğretecek.

Eğer siz de neşe-keyif-coşku eğitmeni grubundansanız, öğrencilerinizi kendilerine özel ve eşsiz neşe-keyif-coşkularını bulmaya şiddetle teşvik edeceksiniz. Belki bir öğrenci çölde yalnız bir hayat sürmeyi arzular. Belki bazıları aşırı zengin olmayı. Belki bazıları mutlu bir ev hayatı ister. Bunların hiç önemi yok, çünkü 5D neşe-keyif-coşkularınız 3D başarı tanımlarınızla etiketlenmiyor artık.

İşte böylece, hâlihazırdaki dünya kaosunuz da şu anda düşünebildiğinizden çok daha hızlı bir şekilde sona erecek. Çünkü şimdiki 3D vizyonunuz herkesin neşe-keyif-coşku içinde yaşamasıdır ama neşe-keyif-coşkunun sizin ve toplum tarafından tanımlanmış haliyle.

Bir defa tüm öncüler diğerlerinin de yeteneklere sahip ve kendine özgü olduğunu kabul ettiklerinde, dünya kaosu gücünü kaybedecektir ve sonunda sizin ve herkesi neyin mutlu edeceğini dikte eden toplumsal fikirlerin ötesine gitmeye cesaret eden maceracıların hayatlarında yok olacaktır.

Tekrarlarsak, henüz yakın gelecekte böyle şeylerin olmasını zihninizde resmedemiyorsunuz. Biz hemfikir değiliz. İzin verin olaylar kanıtınız olsun – beklentileriniz, neşeniz ya da toplumsal doğru ya da yanlışlarınız değil.

Çünkü bu Yeni Dünya neşe-keyif-coşkuyla ilgilidir – kişisel, toplumsal, global neşe-keyif-coşku. İşte bu yüzden sadece kendi neşe-keyif-coşkunuzu bulma ihtiyacındasınız ve dünyada her şey yolunda gidecektir. Öyle de oldu. Âmin.

Bu mesajı ileten Brenda Hoffman ve aracılık ettiği Işık Varlıklarına çok teşekkürler. (www.LifeTapestryCreations.com). 

Telif Hakkı© 2017 Mor Alev. Tüm Hakları Saklıdır. Bu yazıyı tümü olmak şartıyla, değiştirilmeden, bedava olarak, ve bu telif hakkı uyarısı ve internet bağlantısı (https://moralev.com/) ile birlikte kopyalamaya ve dağıtmaya izin verilmiştir
Copyright © 2017  by Mor Alev. All Rights Reserved. Permission is given to copy and distribute this material, provided the content is copied in its entirety and unaltered, is distributed freely, and this copyright notice and links are included. https://moralev.com/