(Yenilenebilirlik dönüşümün en zorlu zamanlarında kullandığımız bir dinamiktir ve spiritüel anlamda değişmesi ya da kaybolması gereken her türlü özellik için geçerlidir. Ama daha ilginci spiritüel her değişime fiziksel bedeninde uyum sağlayarak başkalaşabilmesidir.)
Her birimiz sonsuz yaratma kapasitesine sahip varlıklar olarak dünyaya geliriz. Çocukluğumuzdaki gibi dünyamızı oluşturmada zengin hayal gücümüzü kullanırız. Kumdan kale yaparken, evde oyuncaklarımızla oynarken veya favori süperkahramanımız kılığına girerken olduğu gibi. Fakat yetişkinlikte toplumda baskın bir inanç olarak yaş ilerledikçe beynin gelişimi,
uyumluluğu, değişkenliği ve yeteneklerinin giderek kaybolduğuna inanılır.
Fakat bu doğru değildir.
Pek çok araştırma gösteriyorki beyinlerimiz yenilenebilirlik olarak tanımlanan özelliği sayesinde ileriki yaşlarda dahi yeni nöral yollar oluşturma kabiliyetine sahiptir.
Beyin akışkandır, yenilenebilirdir ve yeni deneyimlere adaptasyonda son derece uyumludur.
Nöral yenilenebilirlik yeni bir dili, piyano çalmayı, yeni spor aktiviteleri yada dans figürlerini öğrenmemize imkan sağlayan unsurdur.
Kendinizin artık yaratıcı kabiliyetlerinizden yoksunlaştığınızı düşünseniz dahi öz varlığınız sizin doğuştan gelen yaratıcılık kabiliyetinizin kanıtıdır.
Yaşamınızdaki her anda düşüncelerinizle, dikkatinizle, kelimelerinizle ve aktivitelerinizle kendi gerçekliğinizi oluşturursunuz.
Her birimiz limitsiz yaratıcı potansiyele sahibiz. Çünkü bizim öz varlığımız sonsuz şuurdur.
Özümüzdeki yaratıcılığı tekrar keşfederek doğamızdaki coşku, enerji ve gençlik hissini tekrar hatırlayabiliriz.
Eski bir sözde denildiği gibi ; Ölümsüzlüğün sırrı sonsuz yenilenebilirlik ve yaratıcılıktır.
Çeviri: Hüseyin Sarıaltın (okyanusum.com)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder