5 Eylül 2016 Pazartesi
14 Ağustos 2016 Pazar
15 Haziran 2016 Çarşamba
5 Haziran 2016 Pazar
28 Mayıs 2016 Cumartesi
17 Mart 2016 Perşembe
Hayvanlar bu gezegende size arkadaşlık etmeleri için verildi.
Hayvanlar bu gezegende size arkadaşlık etmeleri için verildi. Onları yiyip yememek size kalmıştı. Eğer bu sizin ve onların yaşamlarınızın niteliğine katkıda bulunacaksa hayvanların yenilmeye bir itirazı yoktur. Ancak, hayvanlara saygı gösterilmiyor, yaşamlarının niteliğinden ötürü onurlandırılmıyorlar artık. Onlara canlı değillermiş gibi davranılıyor, hissetmiyorlarmış, insan ırkının köleleriymiş gibi.
Hayvanlar arkadaşlarınız olarak, uzayda yer almak, öğretmek,
göstermek ve yolu sizinle paylaşmak için tasarlandı ve yaratıldı. Onlar birçok farklı güneş sistemi ve gezegenden derlenen genlere dayalı biyogenetik bir yaradılıştır. Yaradılışları o sistemlerin temsilcilerinin Dünya ile genetik bir bağ kurmasını ve bundan ötürü bu dünyayı dikkatle izlemelerini, buraya yayın yapmalarını sağlar. Yaradılışın bu yönü asla gerçekten anlaşılmamıştır...
Yaşayan kitaplığı Yeniden Düşlemek mesajından - Pleiades Öğretileri
28 Şubat 2016 Pazar
21 Şubat 2016 Pazar
İnsan DNA'sıyla İlgili Yeni Keşif
İnsan genomu bir zamanlar “çöp” DNA olarak adlandırılan DNA
parçalarında bulunan milyonlarca gen anahtarları ile doludur. Bu “çöp”
olarak adlandırılan DNA’nın hücrelerin, organların ve diğer dokuların
nasıl davranacaklarını kontrol etmekte kritik roller oynadığı ortaya
çıktı. Cambridge araştırmacıları – G dört katlıları olarak bilinen –
dört – iplikli ‘dörtlü sarmal! DNA yapılarının insan genomunda da var
olduğunu kanıtlayan bir makale yayınladı. Soru, insan varlıklarının kaç
tane DNA ipliğine sahip olabilme kapasitesi olduğudur. Bazı genetikçiler
insanların bir gün 12 ipliğe sahip olacaklarını iddia ediyor.
Sadece bir kaç yıl önce, modern tıp 3 DNA ipliğine sahip olan ilk çocuk vakasını resmi olarak kabul etti. İki yaşındaki Alfie Clamp dünyada DNA’sında ekstra iplik olduğu teşhis edilen ilk insan oldu. O kör olarak ve ciddi engellerle doğdu, doktorlar çeşitli testler yaptılar. Doktorlar onun yedinci kromozomunda ekstra iplik olduğunu ortaya çıkardılar, bu daha önce dünyada hiç rapor edilmemişti. Doktorlar bu durumla şaşkına döndüler, bu vakanın bir ismi bile yok.
Dr. Berrenda Fox, “Diğer sarmalların oluştuğunu görüyoruz. Çifte sarmalda bir spirale sarılmış iki DNA ipliği var.” dedi. Dr. Fox, DNA’mızda gerçekleşen büyük değişimlerin ve mutasyonların olduğunu söylüyor. Bizler evrimleşiyoruz. “On iki sarmal geliştireceğiz. Belki 5 – 20 yıl önce başladığı görünen bu zaman sırasında, mutasyon geçirmekteyiz. Bu bilimsel açıklamadır. Bu, türlerimizin nıhai sonucu henüz bilinmeyen bir şeye mutasyonudur” diye ifade etti.
G – dört katlılarının bulguları, yaşayan insan hücrelerinde bu karmaşık yapıları göstermek için bilim insanlarınca 10 yıldan fazla süredir yapılan araştırmanın zirvesini işaret ediyor. Bilim adamları yapay laboratuar deneylerini bilgisayar modellemesiyle kuramsal olarak çalıştılar ve sonunda floresan biyoişaretleyiciler kullanarak insan kanser hücrelerinde saptadılar.
Nature Chemistry’de yayınlanan araştırma dört – iplikli dört katlıların konsantrasyonları ve hücre bölünmesi ve üretim için çok önemli olan DNA kopyalana işlemi arasındaki açık bağlantıları göstermeye devam ediyor.
Son yıllarda yapılan fiziksel çalışmalar, dört katlı DNA’nın test tüpünde oluşabildiğini gösterdi, ama yapının doğada bulunan bir özellikten çok garip bir şey olduğunu düşünüldü. Araştırmacılar şimdi, aslında bunların insan hücrelerinin DNA’sında oluştuğunu ilk kez biliyorlar. Dört katlı DNA aslında insan hücrelerinin genomunda ve onların bölünme döngülerinde oldukça devamlı şekilde bulunuyor.
Araştırmacılar ayrıca yüksel seviyelerde Dört Katlı DNAsı olan aşırı aktif genin dışsal müdahaleye daha hassas olduğunu buldular.
Bilimsel araştırma DNA’mızın konuştuğumuz dillerde taşınan frekans ile fiziksel ve duygusal evrimimizin genetik kodlarını taşıdığını kanıtladı.
Bilimsel araştırma vasıtasıyla, DNA’mızın sadece %3 ünün spirallenen çifte sarmal ipliğe bürünmüş olduğu ortaya çıktı. 75,000 yıllık döngü zamanı sırasında, bükülme enerji dalgalarına maruz kaldığımız zaman, bu DNA’mızı etkiler; %97 “çöp” DNA 2 – iplikli çifte sarmaldan 12 – iplikli sarmala yeniden organize edilir.
Çeviri: Saffet Güler
Sadece bir kaç yıl önce, modern tıp 3 DNA ipliğine sahip olan ilk çocuk vakasını resmi olarak kabul etti. İki yaşındaki Alfie Clamp dünyada DNA’sında ekstra iplik olduğu teşhis edilen ilk insan oldu. O kör olarak ve ciddi engellerle doğdu, doktorlar çeşitli testler yaptılar. Doktorlar onun yedinci kromozomunda ekstra iplik olduğunu ortaya çıkardılar, bu daha önce dünyada hiç rapor edilmemişti. Doktorlar bu durumla şaşkına döndüler, bu vakanın bir ismi bile yok.
Dr. Berrenda Fox, “Diğer sarmalların oluştuğunu görüyoruz. Çifte sarmalda bir spirale sarılmış iki DNA ipliği var.” dedi. Dr. Fox, DNA’mızda gerçekleşen büyük değişimlerin ve mutasyonların olduğunu söylüyor. Bizler evrimleşiyoruz. “On iki sarmal geliştireceğiz. Belki 5 – 20 yıl önce başladığı görünen bu zaman sırasında, mutasyon geçirmekteyiz. Bu bilimsel açıklamadır. Bu, türlerimizin nıhai sonucu henüz bilinmeyen bir şeye mutasyonudur” diye ifade etti.
G – dört katlılarının bulguları, yaşayan insan hücrelerinde bu karmaşık yapıları göstermek için bilim insanlarınca 10 yıldan fazla süredir yapılan araştırmanın zirvesini işaret ediyor. Bilim adamları yapay laboratuar deneylerini bilgisayar modellemesiyle kuramsal olarak çalıştılar ve sonunda floresan biyoişaretleyiciler kullanarak insan kanser hücrelerinde saptadılar.
Nature Chemistry’de yayınlanan araştırma dört – iplikli dört katlıların konsantrasyonları ve hücre bölünmesi ve üretim için çok önemli olan DNA kopyalana işlemi arasındaki açık bağlantıları göstermeye devam ediyor.
Son yıllarda yapılan fiziksel çalışmalar, dört katlı DNA’nın test tüpünde oluşabildiğini gösterdi, ama yapının doğada bulunan bir özellikten çok garip bir şey olduğunu düşünüldü. Araştırmacılar şimdi, aslında bunların insan hücrelerinin DNA’sında oluştuğunu ilk kez biliyorlar. Dört katlı DNA aslında insan hücrelerinin genomunda ve onların bölünme döngülerinde oldukça devamlı şekilde bulunuyor.
Araştırmacılar ayrıca yüksel seviyelerde Dört Katlı DNAsı olan aşırı aktif genin dışsal müdahaleye daha hassas olduğunu buldular.
Bilimsel araştırma DNA’mızın konuştuğumuz dillerde taşınan frekans ile fiziksel ve duygusal evrimimizin genetik kodlarını taşıdığını kanıtladı.
Bilimsel araştırma vasıtasıyla, DNA’mızın sadece %3 ünün spirallenen çifte sarmal ipliğe bürünmüş olduğu ortaya çıktı. 75,000 yıllık döngü zamanı sırasında, bükülme enerji dalgalarına maruz kaldığımız zaman, bu DNA’mızı etkiler; %97 “çöp” DNA 2 – iplikli çifte sarmaldan 12 – iplikli sarmala yeniden organize edilir.
Çeviri: Saffet Güler
2 Ocak 2016 Cumartesi
Tanrıça Selene.
Yunan mitolojisi ay tanrıçası Selene (Σελήνη), güneşi temsil eden tanrı Helios ve şafak tanrıçası Eos ile birlikte, Hyperion ve Theia adlı Titanların üç çocuğundan biridir. Selene'nin büyük aşkı, iki varyasyonu bulunan efsaneye göre ya Karya'lı bir çoban ya da Elis prensi olan Endymion'dur. Pausanias'a göre, Selene ile Endymion'un Menai veya Menae (aylar) denen 50 çocuğu olur ki bunlar Olimpiyat oyunları arasındaki 50 aylık (4 yıllık) süreyi temsil ederler. Selene'nin ayrıca Zeus'tan olma en az iki kızı vardır: Pandia (veya Pandeia, "Dolunay") ve Herse (veya Ersa, "Çiy"). Selene'nin sembolleri hilal, öküz (boğa), yukarıya kaldırılmış harmani, horoz, köpek ve meşaledir. Yunan mitolojisinde Hera, Artemis, Bendis, Hekate gibi kimi tanrıçalar da ay tanrıçası sayılmakla birlikte, ilk Antik ozanlar, ay tanrıçası olarak sadece Selene'den bahsetmişlerdir. Selene sadece ay tanrıçası da değildir üstelik; ay ile ilgili sayılabilecek gelgit, gece, çiy, ay çarpması, büyü, doğurma, lohusalık vb. tüm olayları veya durumları da yönetir. Selene inanışı özellikle Mora yarımadasında güçlü olmuştur. Selene'nin Roma mitolojisindeki karşılığı, "ay" anlamına gelen Luna'dır. "Yedi tepeli şehir" Roma'nın iki tepesinde birden bir zamanlar Luna tapınakları bulunuyor, yılın belirli birkaç günü Luna bayramı sayılıyordu.
http://yunanmitolojisi.com
Etiketler:
ay tanricasi,
goddess,
luna,
luna goddess,
mitoloji,
selene,
spiritüel gelisim
1 Ocak 2016 Cuma
Özgün planlamacılar.
Atalarımız, gelişimini tamamlamış ve evrensel anlamda İlk Yaratıcı
olarak, İlk Yaratıcının zaman içindeki yolculuğu olarak anlaşılmış
olan bir evrenden geldiler. Yaratıcılık olan özünü keşfetmiş bir
evrenden geldiler. Bu özü ortaya çıkararak yaratıcılar olduklarını
anladılar. Pleiades’e geldiler, çünkü bu yıldız sistemi günün birinde en zorlu zamanınızda, İlk Yaratıcı ile yeniden bağlantı kurmaya hazır olduğunuz bir zamanda size yardım edebilecek durumda olacaktı. Atalarımız, Dünya’nın Özgün Planlamacılarının, yaratıcılık ve sevgi yoluyla dünyalar ve uygarlıkların tohumlarını atan düzenleyicilerin arasında yer alıyordu. Atalarımız sizin de atalarınızdır. DNA’larını Özgün Planlamacılara verdiler ve bu DNA, insan ırkı DNA’sının parçası haline geldi.
Pleiades Öğretilerinden.
olarak, İlk Yaratıcının zaman içindeki yolculuğu olarak anlaşılmış
olan bir evrenden geldiler. Yaratıcılık olan özünü keşfetmiş bir
evrenden geldiler. Bu özü ortaya çıkararak yaratıcılar olduklarını
anladılar. Pleiades’e geldiler, çünkü bu yıldız sistemi günün birinde en zorlu zamanınızda, İlk Yaratıcı ile yeniden bağlantı kurmaya hazır olduğunuz bir zamanda size yardım edebilecek durumda olacaktı. Atalarımız, Dünya’nın Özgün Planlamacılarının, yaratıcılık ve sevgi yoluyla dünyalar ve uygarlıkların tohumlarını atan düzenleyicilerin arasında yer alıyordu. Atalarımız sizin de atalarınızdır. DNA’larını Özgün Planlamacılara verdiler ve bu DNA, insan ırkı DNA’sının parçası haline geldi.
Pleiades Öğretilerinden.
Sizin tanrılar olarak adlandırdığınız enerjiler...
Sizin tanrılar olarak adlandırdığınız enerjiler bu gezegendeki her şeyi yarattı ve bütün yarattıklarına büyük bir zeka yerleştirdi. Parmak uçlarınızdaki moleküllere kadar Dünyada var olan her şeyde bilinç vardır ve her şeyin bir arada çalışması hedeflenmiştir.
Elektromanyetik frekansların titreşimi ile bilinç sürekli iletişim
içindedir. Bu frekanslar, her birinin bütünden yararlanması için
birlikte çalışmaya ortaklaşa katkıda bulunurlar. Bu zamanda Dünyada yaşanan zorluk, insanların birlikte çalışmak için burada olan enerjiden ayrı olduklarına inanmalarıdır. Ayrı parçalara olan geçerli inancınız, varoluşun bütünlüğünü görmenize ve bütünlüğe erişmenize engel oluyor.
Pleiades Öğretilerinden.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)