12 Aralık 2014 Cuma

Morfik alanlar vs...



Güzel bir yazıydı morfik alanlar teorisi ile zamanda yolculuk güzel açıklanmıştı hatta neden varız ve özgür irade var mıdır? sorularının aslında çok basit olan cevaplarını da bulmuştum.(aslında her zaman ki gibi gözümün önündeler miş)
savlarımı çeşitli fizik deneyleri ile de desteklemiştim,hiç bir şey havada değildi.Artık biliyordum ....  Paylaşmak istedim,YAZDIM TAM BİR SAAT.Ama ne oldu yayınlayamadım ,neden bilemem teknik aksaklık,üstelik yazılarımda silindi.Bu nedenle son zamanlarda çok fazlası ile yaşıtıkları bu teknik aksaklıklar yüzünden Blogcu yönetimine saygılarımı sunduktan sonra..Sadece öğrendiğim şeyleri (zaten biliyordum teyit etmiş oldum) kısaca yazacağım ...Kaynak aramak isteyenler :"morfik alanlar,birleşik alanlar teorisi,dalga mı parçacık mı,kuantum bilinç" anahtar kelimeleri ile bu bilgilere ulaşabilirler.Ben okudum çıkardığım sonuçlar:

1-tüm atomlar ve atomaltı parçacıkları düzensiz gibi görünen büyük bir düzenin parçası olmaktalar.Dolayısı ile tek bir parçacık tümünü etkilemektedir(her şey "bir"dir.)

David Bhom bir plazma içindeki, elektronların, gelişi güzel, kaotik bir biçimde sürekli bir kararsızlık durumunu yaratarak hareket etmek yerine, tüm elektronların bilgisine göre yani holografik bir biçimde davranış sergilediğini ve buna da “plazmon” ismini vererek (aynı durumu metallerde de) deneysel olarak göstermiştir. Bu görünmeyen ve holografik özellikli sisteme “Gizli (Örtük) Düzen” ve bu düzenin kendi boyutlarınca belirdiği, göründüğü düzenleri de “Belirgin Düzenler” olarak ifade etmiştir. (bkz. Kuantum Potansiyeli I, II / www.gulizk.com / Fizik)

2-özgür irade var mıdır?

 bir elektron (tanecik) tüme (Bütüne) ait olan bilgiye göre hareket ederken aynı zamanda tüm parçacıklar da bir elektronun tüm özelliklerine sahip olarak davranışlarını düzenlerler. Yani bir parçacık bütün parçacıkların davranışlarını etkilerken aynı şekilde tüm parçacıklar da bir taneciğin hareketini etkilemektedir. Varlığın Gizli Düzendeki Tekliği (Bütünselliği) ve Belirgin Düzenlerdeki her bir şeyin de diğer tüm şeylerle olan bağlantısını göz önüne aldığımızda ise, Tek’in dışında ikinci bir şeyin hiçbir şekilde mevcut olmadığını, bu nedenle de Belirgin Düzenlerde görünenlerin kendilerine özgü özgür ve hür iradelerinin olmadığını görürüz.       
  Uzay- zamandan bağımsız etkileşmeyi sadece mekanlar arası değil, varlığın geçmiş-şimdi-geleceği arasında var olan aynı biçimdeki bağlantıyı da kapsayacak şekilde düşünmeliyiz. Bu zamansal bağlantıyı anlamak içinse, nasıl ki sağduyumuza göre geleceğimiz, geçmişimiz tarafından oluşturuluyorsa, geçmişimiz de aynı biçimde geleceğimiz tarafından şekillendirilmektedir. Dolayısıyla, olaya Tek bir gözle (bakış açısıyla) Bütünsel Boyuttan baktığımız taktirde ayrı ayrı olarak geçmişin mi geleceği yoksa, geleceğin mi geçmişi var ettiği sorusu anlamsızlaşır. Çünkü o boyutta, herhangi bir zaman ayrımı olmaksızın Tek bir zamanın varlığı söz konusudur. Tıpkı Einstein’ın “geçmiş, şimdi ve gelecek, sadece bir illüzyondan ibarettir. Her ne kadar gerçek görünseler de...” dediği gibi.    

Zamanda yolculuk mümkündür sadece holodram cihazınızı ayarlayın ve bilincinizi projekete edin..Nerede rüyalarda tabiiki
Morfik alanlar teorisine göre kollektif bilince bağlıyım ben herşeyim ve her yerdeyim..(hepimiz öyle)

3- neden varız?
Kuantum düzeylerine inildiğinde sistemin Zihinden bağımsız açıklanamayacağını söyleyen (ayrıca buna Antropik ilke de denmektedir) Prof. Dr. John A. Wheleer:  “Eğer evreni şekillendirecek gözlemciler olmasa, fizik yasaları, tüm değişen evren ve evrenler olmayacaktı. Çünkü gözlemcilerin var olmadığı evren, yok demektir.” diyerek “kendi kendini besleyen (self reference)” adını verdiği evren modeliyle her şeyin bir diğer şeyi meydana getirdiğini, dolayısıyla bizim kuantum parçacıklarından  makroskobik boyutlara kadar tüm evreni oluşturduğumuz gibi, aynı zamanda evrenin de bizi meydana getirmekte olduğunu belirtmektedir.

Yani  gözlemcinin olmadığı bir kainat anlamsızdır,amaç gözlemcinin şuurunda bir ayna görüntüsü oluşturarak evreni var etmektir.

Bildim mi ,şimdi rahatladım mı ? ..Ama zaten biliyordum sadece bilinç altındaki bilgiyi kullanabilecek seviyeye geldim..Glaiba buna bilgisayar dilinde Up grade olmak deniyor yalnış yazmış olabilirim.Her yeni edindiğim bilgi biraz daha yoksa Matrix diye bişey var mı sorusunu getiriyor aklıma.Bütün tüylerim diken diken oluyor.

oglena.blogcu.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder