Sezgileri geliştirmek için Cebraille çalışmak
Sezgi fiziki duyarlılık ve anlayışla ölçülemeyecek bir yetenektir. Sezgiye ayrıca Düz Bilgi de denilir. Çünkü bilinçliliğin daha üst kademelerine direkt bir giriş yapar. Sezgilerini serbest bırakabilenler, dünyevi insanlık egosundan geçip, bilinçlerine gelecek, geçmiş ve bugünün gerçeklerini yerleştirebilirler. Algılamayı bir kimsenin gerçek hayalinin ötesinde bir algılama noktasına getirmek kolaylıkla mümkündür. Fakat çoğu kimse açılma endişesi ile bundan mahrum kalır. Hepimiz tüm sorulara cevaplar bulma yeteneğine sahibiz. İhtiyacımız olan tek şey hepimizin içinde var olan doğruya dayanmak ve güvenmektir.
İki grup insan vardır. Düşünenler ve hissedenler. Bu gruplaşma onların insanlara ve hayattaki durumlara karşı tutumlarını tayin eder. Düşünenler zihni merkezlerden hareket ederler ve çalışırlar. Daha mantıklı, rasyonel ve analitiktirler. Genellikle bir şeyin gerçek olup olmadığına karar vermek için görme, işitme, dokunma, tatma ve koklamadan ibaret olan beş duyularına güvenirler. Hissedenler ise kendi hissi merkezlerinden hareket ederler ve daha yaratıcı, sezgili ve ifadede yeteneklidirler. Hissedenler grubundan olan bir kimse karar vermek ve gerçeği belirlemek için sezgilerine veya altıncı hislerine dayanır. Düşünenler grubundan olanlar sezgiye açılabilmek için kesinlikle daha zor zamanlar geçirir. Eğer düşünenler grubundansanız, her türlü sezgisel hissiyatı sorgular ve bunlara bilimsel cevaplar bulmaya çalışırsınız. Bu durum, düşünenler grubundakilerin bu reaksiyonu farkedip, sezgilerini takip ederek vazgeçebilecekleri bir alışkanlıktır.
Bu satırları muhtemelen pek havadan sudan bulan düşünürler grubuna dahil bir çok kimsenin zaten bunları okuyacakları şüphelidir. Onlara bu sizin kendi seçiminiz, hayatınıza tökezleyerek devam için yolunuz açık olsun diyoruz. Evrende ilim ve rasyonalite ile açıklanamayacak bir çok şey vardır. Gördüğümüzden, duyduğumuzdan fazlasına güvenerek kendimiz ve başkaları hakkında bilgi sahibi olmak gücünü ediniriz.
Bir takım şeylerin cevaplarına sahip olduğumuzda hayat çok daha kolaylaşır. Sezgilerinizi geliştirmek de aslında böyle bir şeydir. Önce belirli bir soru veya niyet formüle edin. Sonra zihninizin mırıltılarını yatıştırın, sakinleştirin. (Bunun için uygulama yapmak gerekir. Biraz fazlaca zaman alırsa endişe etmeyin. Sadece elinizden gelenin en iyisini yapın.) Herhangi bir direnç gösterip, hükme varmayın. Edindiğiniz ilk izlenime güvenin, sonra da daha derinlerdeki iç görüntüye odaklanın.
Sezgilerinizi iyice geliştirmek için meditasyon yapın. Meditasyon, zihinsel konuşma melekenizi yavaşlatma uygulamasıdır. Daha fazla odaklandığınızda auranızın ve nasıl bilgi almanız gerektiğinin daha çok farkına varacaksınız .Kendinize etrafınızdaki durumlara daha derinden bir göz atma fırsatı tanıyın. Ne kadar çok meditasyon yaparsanız,sezgileriniz de o kadar iyi ve berrak olur.
Reiki Angel-Facebook
Sezgi fiziki duyarlılık ve anlayışla ölçülemeyecek bir yetenektir. Sezgiye ayrıca Düz Bilgi de denilir. Çünkü bilinçliliğin daha üst kademelerine direkt bir giriş yapar. Sezgilerini serbest bırakabilenler, dünyevi insanlık egosundan geçip, bilinçlerine gelecek, geçmiş ve bugünün gerçeklerini yerleştirebilirler. Algılamayı bir kimsenin gerçek hayalinin ötesinde bir algılama noktasına getirmek kolaylıkla mümkündür. Fakat çoğu kimse açılma endişesi ile bundan mahrum kalır. Hepimiz tüm sorulara cevaplar bulma yeteneğine sahibiz. İhtiyacımız olan tek şey hepimizin içinde var olan doğruya dayanmak ve güvenmektir.
İki grup insan vardır. Düşünenler ve hissedenler. Bu gruplaşma onların insanlara ve hayattaki durumlara karşı tutumlarını tayin eder. Düşünenler zihni merkezlerden hareket ederler ve çalışırlar. Daha mantıklı, rasyonel ve analitiktirler. Genellikle bir şeyin gerçek olup olmadığına karar vermek için görme, işitme, dokunma, tatma ve koklamadan ibaret olan beş duyularına güvenirler. Hissedenler ise kendi hissi merkezlerinden hareket ederler ve daha yaratıcı, sezgili ve ifadede yeteneklidirler. Hissedenler grubundan olan bir kimse karar vermek ve gerçeği belirlemek için sezgilerine veya altıncı hislerine dayanır. Düşünenler grubundan olanlar sezgiye açılabilmek için kesinlikle daha zor zamanlar geçirir. Eğer düşünenler grubundansanız, her türlü sezgisel hissiyatı sorgular ve bunlara bilimsel cevaplar bulmaya çalışırsınız. Bu durum, düşünenler grubundakilerin bu reaksiyonu farkedip, sezgilerini takip ederek vazgeçebilecekleri bir alışkanlıktır.
Bu satırları muhtemelen pek havadan sudan bulan düşünürler grubuna dahil bir çok kimsenin zaten bunları okuyacakları şüphelidir. Onlara bu sizin kendi seçiminiz, hayatınıza tökezleyerek devam için yolunuz açık olsun diyoruz. Evrende ilim ve rasyonalite ile açıklanamayacak bir çok şey vardır. Gördüğümüzden, duyduğumuzdan fazlasına güvenerek kendimiz ve başkaları hakkında bilgi sahibi olmak gücünü ediniriz.
Bir takım şeylerin cevaplarına sahip olduğumuzda hayat çok daha kolaylaşır. Sezgilerinizi geliştirmek de aslında böyle bir şeydir. Önce belirli bir soru veya niyet formüle edin. Sonra zihninizin mırıltılarını yatıştırın, sakinleştirin. (Bunun için uygulama yapmak gerekir. Biraz fazlaca zaman alırsa endişe etmeyin. Sadece elinizden gelenin en iyisini yapın.) Herhangi bir direnç gösterip, hükme varmayın. Edindiğiniz ilk izlenime güvenin, sonra da daha derinlerdeki iç görüntüye odaklanın.
Sezgilerinizi iyice geliştirmek için meditasyon yapın. Meditasyon, zihinsel konuşma melekenizi yavaşlatma uygulamasıdır. Daha fazla odaklandığınızda auranızın ve nasıl bilgi almanız gerektiğinin daha çok farkına varacaksınız .Kendinize etrafınızdaki durumlara daha derinden bir göz atma fırsatı tanıyın. Ne kadar çok meditasyon yaparsanız,sezgileriniz de o kadar iyi ve berrak olur.
Reiki Angel-Facebook
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder