Yükselmeye başlayan kişiler birlik bilincine ulaşmaya çalışırlar. Bireysellikten-birliğe, dualiteden- nötre, negatiflikten-pozitifliğe doğru ilerlerler, bu ilerleyiş algıda açılımları da beraberinde getirir. Sosyal yönden de çevrelerinin değiştiğinin ayırdına varırlar. Bazı kişilerin sessizce hayatlarından çıktığını görür, kendilerini yeni arkadaşlar, yeni ortamlar içinde bulurlar, iş, şehir, ilişki değişiklikleri yaşarlar. Değişikliklerin sebebini merak edip düşündükçe, sebebin kendi bilinç yükselişleri ile ilgili olduğunu kavrarlar. Sosyal ortamlarda ve ailevi ilişkilerde diğerlerinde gördüğü davranışların aslında kendilerinde var olan ve eleştirdiği özellikleri olduğunu hayretle fark ederler. Meditasyonlarında, kendileriyle baş başa kaldıkları sihirli anlarda içsel dönüşümlerini sağlamaya çalışırlar. Ama yine de insanlarla olan ilişkilerinde hissettikleri öfke, kırgınlık vs. gibi duyguların devam ettiğini görürler ve aslında etkileşimde bulundukları kişilerin davranış ve sözlerinin kendi beklentilerini karşılamadığı zamanlarda ortaya çıktığını fark ederler. Beklentisiz olmanın sonucunda diğerlerinin davranışlarının artık kendilerini rahatsız etmediğini görerek olan biteni olduğu gibi kabul ederler. Çevrelerini olduğu gibi kabul etmenin, kendilerinin kendileri tarafından kabulünü ve onayını da kolaylaştırdığını kavrarlar. Sadece kendilerini değil diğer insanların iyiliğini düşünüp, şefkatli yaklaşımlarda bulundukça kalp bölgesinin açılımı, devinimi ile rahatlık, mutluluk, huzur hissederler. Ve çevrelerindeki kişilerin sadece kendilerini tanımalarını sağlamak gibi yüce bir amaçla var oldukları bilgisine ulaşırlar. Alıp içsel olarak kabul ettikleri bilgiyi günlük yaşamda uyguladıkça, çevrelerine davranışlarla, sözlerle bu bilginin enerjisini aktardıkça karşılarına yeni bilgilerin çıktığını, düşüncelerinin de yükseldiğini fark ederler. Çünkü önemli olan bilgi değil, bilginin günlük yaşamda uygulanmasıdır. Çünkü asıl gerçek bilgi verildikçe alınır.
Sevgilerimle
Semra Evrim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder