27 Kasım 2015 Cuma

Peter Deunov’un Kehaneti



DALGA

Peter Deunov’un Kehaneti

Peter Deunov’un uygarlığımızın sonu ve dünyada Altın Çağın başlaması ile ilgili kehaneti. Beinsa Douno spiritüel ismi ile de tanınan Bulgar Üstat Peter Deunov (1864-1944) tüm hayatı boyunca saflık, bilgelik, zeka ve yaratıcılığın bir örneği sergileyen çok yüksek bilinç seviyesinde bir varlık idi, aynı zamanda emsalsiz bir müzisyen idi. Yıllar boyunca sayısız öğrencisiyle çevrelenmiş olarak yaşadığı Sofya’ya yakın idi, ışıltısıyla Bulgaristan’da ve ayrıca Avrupa’nın kalanında binlerce ruhun spiritüelliğini uyandırdı.

Öteki dünyaya geçişinden bir süre önce, derin medyumik trans halindeyken, bugün geçtiğimiz sıkıntılı zamanımızla ilişkili olağanüstü kenahetler yaptı, “bitiş zamanı” ve insanlığın yeni Altın Çağının gelişi hakkında kehanet.

***********

“Zamanın geçişi sırasında, insanın bilinci çok uzun bir karanlık periyottan geçti. Hinduların “Kali Yuga” adını verdikleri bu safha sona ermenin eşiğindedir. Bugün kendimizi iki çağın arasındaki sınırda buluyoruz: Kali Yuga ve girdiğimiz Yeni Çağ.
İnsanların düşüncelerinde, görüşlerinde ve eylemlerinde kademeli bir ilerleme zaten gerçekleşiyor, ama herkes yakında onları Yeni Çağa hazırlayacak ve arındıracak olan İlahi Ateşin hükmü altına girecek. İnsan kendisini bilincin üstün derecesine yükseltecek, bu Yeni Yaşama giriş için zorunludur. Bu “Yükseliş” olarak anlaşılacak.

Bu Ateşin gelmesinden önce bir kaç on yıl geçecek, bu Ateş yeni bir moral getirerek dünyayı dönüştürecek. Bu yoğun dalga kozmik uzaydan gelecek ve tüm dünyayı kaplayacak. Ona karşı koymaya girişen herkes alınıp başka bir yerlere transfer edilecek. Bu gezegenin sakinlerinin hepsi kendilerini aynı tekamül derecesinde bulmasa da, yeni dalga herkes tarafından hissedilecek. Ve bu dönüşüm sadece Dünya’ya dokunmayacak, tüm Kozmos topluluğuna dokunacak.

İnsanın şu anda yapabileceği en iyi ve tek şey titreşim seviyesini yükseltmek için, kendisini yakında içine dalacağı güçlü dalga ile uyum içinde bulması için Tanrı’ya dönmek ve kendisini bilinçli olarak geliştirmektir.

Gezegenimize sunulan yeni koşullara eşlik eden sözünü ettiğim Ateş her şeyi yenileyecek, arıtacak, yeniden yapılandıracak: madde saflaşacak, kalpleriniz kederden, sıkıntılardan, şüpheden özgürleştirilecek ve ışıltılı hale gelecek; her şey gelişecek, yükseltilecek; düşünceler, görüşler ve negatif eylemler tükenecek ve yok edilecek.

Şu anda hayatınız esaret, ağır bir mahpustur. Durumunuzu anlayın ve kendinizi bundan özgürleştirin. Size şunu söylüyorum: hapishanenizden çıkın! Kişinin mutluğunun nerede yattığını anlama yeteneksizliğini, bu kadar çok ıstırabı, bu kadar çok kandırmacayı görmek gerçekten üzücü.

Etrafınızdaki her şey yakında çökecek ve yok olacak. Bu uygarlıktan ve onun sapkınlığından hiç bir şey kalmayacak; tüm dünya sallanacak ve insanların cehaletin boyunduruğu altında olmasını sürdüren bu doğru olmayan kültürden hiç bir iz kalmayacak. Depremler yalnızca mekanik fenomen değildir, depremlerin amacı ayrıca kendilerini hatalarından ve aptallıklarından özgürleştirmeleri ve evrendeki tek varlıklar olmadıklarını anlamaları için insanların idrakini ve kalbini uyandırmaktır.

Güneş sistemimiz şu anda Kozmosun, bir takım yıldızın izini, tozunu bırakıp yok olduğu bir bölgesinden geçiyor. Kirlenmiş uzaydan bu geçiş sadece dünyanın sakinleri için değil, galaksimizin tüm diğer gezegenlerinin sakinleri için de zehirlenme kaynağıdır. Sadece güneşler bu düşman ortamdan etkilenmiyor.

Bu bölge “on üçüncü bölge” olarak adlandırılıyor; ayrıca “çelişkiler bölgesi” deniyor. Gezegenimiz binlerce yıldır bu bölgeyle çevrelenmiştir, ama sonunda bu karanlık yerin çıkışına yaklaşıyoruz ve daha evrimleşmiş varlıkların yaşadığı daha spiritüel bir bölgeye ulaşma noktasındayız.

Dünya şu anda yükselen bir hareketi izliyor ve herkes yükseliş akımları ile uyumlanmak için kendini zorlamalı. Bu yönelimin hükmü altına girmeyi reddedenler gelecekte kendilerini yükseltmek için sunulan iyi koşulların avantajını kaybedecekler. Tekamülde geride kalacaklar ve yeni yükseliş dalgasının gelmesini on milyonlarca yıl beklemek zorunda kalacaklar.

Dünya, güneş sistemi, evren, hepsi Sevginin itici gücü altındaki yeni istikamete konuluyor. Birçoğunuz hala Sevgiyi önemsiz bir güç olarak düşünüyorsunuz, ama gerçekte, Sevgi tüm kuvvetlerin en büyüğüdür! Paraya ve güce sanki hayatınızın gidişatı onlara bağlıymış gibi saygı gösterilmeye devam edilecek. Gelecekte, hepsi Sevginin hükmü altına girecek ve hepsi ona hizmet edecek. Ama insanın bilinci ıstırap ve zorluklar vasıtasıyla uyanacak.

Daniel peygamberin İncil’de yazılı korkunç kehanetleri açılmakta olan çağ ile ilgilidir. Her şeyi silip sürecek seller, kasırgalar, devasa yangınlar ve depremler olacak. Kan bol bol akacak. Devrimler olacak; korkunç patlamalar dünyanın sayısız bölgelerinde yankılanacak. Toprağın olduğu yere su gelecek ve suyun olduğu yere toprak gelecek.

Tanrı Sevgidir; burada insan tarafından Annesine; Yerküreye karşı işlenen suçlara karşı Doğanın verdiği bu ceza, bu yanıt ile başa çıkıyoruz.

Bu ıstıraplardan sonra kurtarılacak olanlar Altın Çağı, uyum ve sınırsız güzelliği bilecekler. Istırap ve terör zamanları geldiğinde huzurunuzu ve imanınızı koruyun, çünkü adil/dürüst olanın kafasından tek bir saçın bile düşmeyeceği yazılıdır. Cesaretiniz kırılmasın, sadece kişisel mükemmelleşme çalışmanızı izleyin.
Sizi bekleyen görkemli gelecek ile ilgili hiç bir fikriniz yok. Yeni Bir Dünya yakında günü görecek. Bir kaç on yıl içinde, çalışma daha az yorucu olacak ve her birinizin spiritüel, entellektüel ve sanatsal aktivitelere ayıracağınız zamanınız olacak. Erkek ve kadın arasındaki ilişki sorunu sonunda uyum içinde çözülecek; her biri kendi özlemlerini izleme olanağına sahip olacak. Çiftlerin ilişkileri çift taraflı saygı ve itibar üzerine kurulacak.

İnsanlar uzayın farklı planlarına yolculuk yapacak ve galaksiler arası uzayda ilerleyecek. Onların fonksiyonlarını inceleyecekler ve Evrenin Yöneticisi ile birleşmek için hızla İlahi Dünyayı tanıyabilecekler.

Yeni Çağ altıncı ırkın çağı. Sizin alın yazınız ona hazırlanmak, onu karşılamak ve onu yaşamaktır. Altıncı ırk kendisini Kardeşlik fikri etrafında oluşturacak. Artık kişisel çıkarların çatışmaları olmayacak; her bir insanın tek özlemi Sevgi Yasasına boyun eğmek olacak. Altıncı ırk Sevgi ırkı olacak. Bunun için yeni bir kıta oluşturulacak. En Yüce Tanrının sonunda bu gezegende Yerini oluşturabilmesi için, bu kıta Pasifik’ten ortaya çıkacak.

Bu yeni uygarlığın kurucularına “İnsanlığın Kardeşleri” veya ayrıca “Sevginin Çocukları” adını veriyorum. Onlar sarsılmaz olacaklar ve yeni türde insanları temsil edecekler. İnsanlar büyük bir beden olarak bir aile oluşturacaklar ve her bir insan bu bedende bir organı temsil edecek. Yeni ırkta, Sevgi öyle mükemmel bir tarzda tezahür edecek ki, bugünün insanının yalnızca çok belirsiz bir fikri olabilir.

Dünya mücadele etmeye müsait bir bölgede kalacak, ama karanlığın kuvvetleri geri çekilecek ve dünya onlardan özgürleşecek. İnsanlar Yeni Yaşamın yolundan başka uğraşacakları başka bir yol olmadığını görüyorlar. Anlamsız gururlarında, bazıları dünyada İlahi Düzenin reddettiği bir hayatı yaşamayı umut edecek, ama her biri dünyanın yönünün artık onlara ait olmadığını anlayacak.

Yeni bir kültür gün ışığını görecek, bu kültür üç adet başlıca temele dayanacak: kadının yüceltilmesi, alçakgönüllü ve uysal olanın yüceltilmesi ve insanın haklarının korunması.

Işık, iyilik ve adalet galip gelecek; bu sadece bir zaman sorunu. Dinler arınmalıdır. Dinlerin her biri Işık Üstatlarının Öğretisinin bir parçasını içerir, ama insan sapkınlığının kesintisiz devam etmesiyle anlaşılmaz hale getirilmiştir. Tüm inananlar bir olmak ve kendilerini tüm inançların temeli olarak Sevgi prensibine uyumlu hale getirmek zorunda olacaklar. Sevgi ve Kardeşlik ortak temeldir!
Dünya yakında olağanüstü hızlı Kozmik Elektrik dalgaları ile süpürülecek. Şu andan bir kaç on yıl sonra kötü olan ve başkalarını yanlış yönlendiren varlıklar şiddetlerini destekleyemeyecekler. Onların sahip oldukları kötüyü tüketecek olan Kozmik Ateş tarafından emilecekler. O zaman pişman olacaklar, çünkü “her beden (insan) Tanrıyı yüceltmelidir” yazılmıştır. Annemiz dünya Yeni Yaşamı kabul etmeyen insanlardan kurtulacak. Onları hasarlı meyve gibi reddedecek. Onlar yakında bu gezegende yeniden bedenlenemeyecekler; bunlara suç işleyenler de dahil. Sadece içlerinde Sevgi olanlar kalacaklar.

Dünya üzerinde insan veya hayvan kanı ile kirlenmemiş olan herhangi bir yer yoktur; bu nedenle dünya bir arınmadan geçmelidir. Ve bu nedenle bazı kıtalar sulara gömülürken, bazı kıtalar da yüzeye çıkacak.

İnsanlar tehdit edildikleri tehlikelerden şüphelenmiyorlar. Anlamsız hedefleri kovalamaya ve haz aramaya devam ediyorlar. Bunun tersine altıncı ırktan olanlar kendi rollerinin kıymetinin bilincinde olacaklar ve birbirlerinin özgürlüğüne saygılı olacaklar. Kendilerini bitki aleminin ürünleriyle besleyecekler. Fikirleri günlerimizin havası ve ışığı kadar özgürce yayılma gücüne sahip olacak.

“Eğer tekrar doğmazsan” sözcükleri altıncı ırka uygulanır. Sıkıntı ve güçlüklerden sonra insanlar günaha son verecekler ve tekrar erdemin yolunu bulacaklar. Gezegenimizin iklimi her yerde ılımlı olacak, şiddetli varyasyonlar artık var olmayacak. Hava bir kez daha saf, su bir kez daha saf olacak.

Parazitler ortadan kaybolacak. İnsanlar önceki enkarnasyonlarını hatırlayacaklar ve sonunda önceki durumlarından özgürleştiklerini fark etmenin zevkini yaşayacaklar. Kardeşlik fikri sayesinde, dünya kutsanmış bir yer olacak. Ama önce, bilinci uyandırmak için büyük ıstıraplar gönderilecek. Binlerce yıldır biriktirilen günahlardan arınılmalı. Yücelerden yayılan ateşli dalga insanların karmasını tasfiye etmeye katkıda bulunacak. Özgürlük artık ertelenemez. İnsanlık kendisini kaçınılmaz olan büyük yargılamalara hazırlamalı ve egoizme son vermelidir.

Dünyanın altında olağanüstü bir şey kendisini hazırlıyor. Muhteşem ve tamamen tasavvur edilemez bir devrim kendisini yakında doğada tezahür ettirecek. Tanrı dünyayı düzeltmeye karar verdi ve 
O bunu yapacak!

Bu bir çağın sonudur; yeni bir düzen eskisinin yerini alacak, Dünya’da Sevginin hüküm sürdüğü bir düzen”

Peter Deunov – Gelecek Üzerine Kehanetler 1944

Uyarlama: Olivier de Rouvroy – Eylül 2003 

Çeviri: Saffet Güler.

1 yorum:

  1. İlk defa okuyorum ve iyi ki okumuşum.. yayınladığın için teşekkürler blog un çok güzel olmuş
    Siyah zemin üzerine beyaz yazı okumayı kolaylaştırmış
    Emeğine sağlık

    YanıtlaSil